Deriye Rus Vergisi, İhracatı Geriletti...

Eylül 2011 döneminde deri sektörünün Rusya`ya yaptığı ihracat yüzde 4 oranında düşerken, Rusya`nın, sektörün hakim olduğu tüylü kuzu derisine koyduğu gümrük vergisi, ihracatı baltaladı -Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Başkanı Mehmet Ali Dinç: -``Ürünün fiyat aralığı 200-250 dolar civarında.

Ancak Rusya, 300 avro referans fiyatı koyarak, ürünü 300 avro üzerinden fiyatlandırıyor`` -``120 avro gümrük vergisinin maliyeti, perakendeye 250 avro olarak yansıyor. Bu durum da, malın pazarda satış şansını düşürüyor`` -``Sorun halledildiği takdirde Rusya`ya yapılan mevcut ihracat, yüzde 50 oranında artabilir`` İSTANBUL (A.A) - 18.10.2011 - Andaç Hongur - Türkiye deri sektörünün Rusya`ya yaptığı ihracat Ocak-Eylül 2011 döneminde yüzde 4 oranında düşerken, Rusya`nın tüylü kuzu derisi ürüne koyduğu gümrük vergisi, sektörün bu pazarda önünü tıkıyor

Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Mehmet Ali Dinç, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, Ocak-Eylül 2011 döneminde, genel ihracat içerisinde deri sektörü ihracatının, yüzde 24 oranında artığına değinerek, ``İhracatımız Almanya`ya yüzde 34, İtalya`ya yüzde 50, Fransa`ya yüzde 22, İngiltere`ye yüzde 62, Çin`e yüzde 94, Hong Kong`a yüzde 71 oranında arttı. Rusya`ya yaptığımız ihracatta ise yüzde 4`lük düşüş var. Rusya, esas pazarımız olduğu için yüzde 4`lük oran büyük rakamlara tekabül ediyor`` dedi

Rusya`nın bir çok etken nedeniyle durgunluk yaşadığını dile getiren Dinç, Türkiye deri sektörünün, dünyada tek ve Rusya pazarının tamamına sahip olduğu tüylü kuzu derisi grubunun, ihracat kaleminin büyük bölümünü oluşturduğunu söyledi

Dinç, Rusya`nın bu üründe ``keyfi bir uygulama``ya gittiğini kaydederek, şunları anlattı: ``Türkiye deri sektörünün, Rusya pazarının tamamına hakim olduğu tüylü kuzu derisi grubundaki ürünün fiyat aralığı 200-250 dolar civarında, gümrük vergisi de yüzde 10. Ancak Rusya, 300 avro referans fiyatı koyarak, ürünü 300 avro üzerinden fiyatlandırıyor. Müşterimiz, ürüne 20 dolar gümrük vergisi ödemesi gerekirken, yüzde 10 gümrük vergisi ve yüzde 18 KDV ile 200 dolarlık ürüne 120 avro gümrük vergisi veriyor. 120 avro gümrük vergisinin maliyeti perakendeye 250 avro olarak yansıyor. Bu durum da, malın pazarda satış şansını düşürüyor

Çinli firmaların, tüylü kuzu derisi ürününe rakip olan vizon denilen ürünleri var Rusya pazarında. Onun minimum gümrük vergisi, 300 avro üzerinden hesaplanıyor. Onların 2 bin dolarlık ürününden de, 120 avro gümrük vergisi alınıyor, bizim 250-300 dolarlık ürünümüzden de.`` Çözüm için 2 yıldır çalıştıklarını ifade eden Dinç, bu sorun halledildiği takdirde Rusya`ya yapılan mevcut ihracatın yüzde 50 oranında artabileceğine dikkati çekti

Dinç, vergiden kaynaklanan maliyet artışı nedeniyle, ürünün sadece üst gruba hitap eder hale geldiğini belirterek, ``Gümrük vergileri makul bir düzeye geldiği takdirde biz bunu orta kesimin de kullanabileceği bir ürün haline getirebiliriz`` diye konuştu

-``Deri hammadde ithalatındaki nispi artış, cari açıkla mücadeleyi olumlu etkileyen bir gelişme``- Mehmet Ali Dinç, hükümetin küresel ekonomideki dengesizliklerin arttığı bir dönemde cari açıktan kaynaklanabilecek riskleri kontrol etmeye yönelik hedefini ve bu yöndeki çabalarını genel olarak yerinde gördüklerini, ancak bu hedefe yönelik kullanılan araçların seçiminde ihracat kapasitesini olumsuz etkileyecek ve ihracat kapasitesi üzerinde ciddi yan etkileri olabilecek uygulamaların hedefe fayda yerine zarar getirebileceğini söyledi

Yakın zamanda vadeli ithalat üzerindeki Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) yükünün yüzde 3`ten yüzde 6`ya çıkarılmasının deri sektörü açısından önemli olumsuz etkiler yaratabileceğini kaydeden Dinç, şu görüşleri dile getirdi: ``Büyük ölçüde küçük ve orta boy üreticilerden oluşan deri sektörümüzün hammadde açısından dışa bağımlılığı ve içerde finansal kaynaklara erişmedeki imkansızlıkları dikkate alındığında, KKDF`deki 2 katlık artışın üreticilerimizin dış pazarlardaki rekabet gücünü oldukça negatif şekilde etkileyeceği beklenmelidir. İşletmelerin küçük ve orta boy olmasının etkisi ve ihracatın önemli bir bölümünün yurt içi turistik satışlar şeklinde gerçekleştiği dikkate alındığında, dahilde işleme rejimi kapsamı gibi mekanizmalarla bu yükün telafisi mümkün görünmemektedir

Ülkemizin iklim koşulları, tüketim alışkanlığı ve gelir düzeyi nedeniyle iç pazarı zayıf olan deri sektörü ve dolayısıyla bu sektörün hammadde ithalatı, neredeyse tümüyle ihracat ve yurt içi turistik satışların gerektirdiği üretim ihtiyacının sonucudur. Dolayısıyla deri hammadde ithalatındaki nispi artış, içerde bir lüks tüketim artışı veya cari açığı olumsuz etkileyen bir kalem olarak değil, tam tersine cari açıkla mücadeleyi olumlu yönde etkileyen, katma değer ve istihdam yaratma hedefine hizmet eden bir gelişme olarak değerlendirilmelidir. Bu çerçevede, sektör mensuplarımızın dış finansman imkanlarını kullanmalarının engellenmesi veya maliyetlerinin artırılması bir yana, bu imkanların daha fazla kullanılmasının teşvik edilmesinin ve bu kapsamda alınan fonun kaldırılmasının uygun olacağı kanaatindeyiz.`` (AND-ALİ)
Kaynak: AA