Hizmet-iş Sendikası Genel Başkanı Arslan: 'Belediyelerdeki Kamu İstihdamı Daraltılıyor'
Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Belediyelerdeki kamu istihdamı daraltılıyor. Hizmet alımı ve taşeronlaşma yaygınlaştırılıyor" dedi.
HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, kamuoyunda "Torba Yasa" olarak bilinen ve şu anda TBMM'de görüşülmekte olan kanun tasarısı ile ilgili görüşlerini açıkladı. Tasarı hazırlanırken konunun sosyal tarafları olan İşçi ve İşveren Konfederasyonları ve Sendikaların görüş ve önerilerinin alınmadığını ifade eden Arslan, Tasarının "Mahalli idarelerin ihtiyaç fazlası işçilerine ilişkin hükümler" başlıklı 109. maddesine göre belediyelerde ihtiyaç fazlası
işçi bulunduğu varsayımından hareketle belediyelerce bildirilecek norm kadro fazlası işçiler ile norm kadro dahilinde ihtiyaç fazlası kabul edilenler Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatlarına gönderileceğinin belirtildiğini kaydetti.
Belediyelerin ve bağlı kuruluşların sürekli işçi norm kadro sayıları, 2007 yılında yürürlüğe giren yönetmelikle belediyelerin ihtiyaç duydukları gerçek personel sayısı yerine, beldenin nüfus yapısı ve yaptığı hizmetin gerekleri gibi kriterler konarak norm kadro sayısı ihtiyacın çok altında tespit edildiğini belirten Arslan, "Bunun sonucunda, belediyelerde sürekli işçi kadrolarında çalışanların önemli bir kısmı, bilinçli bir şekilde norm kadro fazlası durumuna düşürülmüştür. Geçmişte yürürlüğe konan bu
yönetmelik ile belediye hizmetlerinde kamu istihdamı daraldı ve taşeronlaşma yaygınlaştı. Bu tasarı yasalaştığı takdirde belediye çalışanlarının iradeleri dışında bazı kamu kuruluşlarının taşra teşkilatlarına gönderilmesiyle belediye hizmetleri alt işverenlere/taşeronlara teslim edilecek, böylece sendikasız, toplu sözleşmesiz, asgari ücretli, emeği sömürülen yeni bir çalışan kitlesi daha da yaygınlaşacaktır" dedi.
Tasarının mantığında belediyelerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının personel giderlerinden kaynaklandığı gibi yanlış bir algılama bulunduğunu ifade eden Arslan, "Salt personel giderlerinin azaltılması ve taşeronlaşma ile belediyelerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının giderilemeyeceği aşikardır. Yerel yönetimlerin ekonomik olarak güçlendirilmesi, yaptıkları hizmet ile orantılı gelire kavuşturulması ile mümkündür. Bu nedenle yerel yönetimlerin, genel bütçe vergi gelirlerinden aktarılan paylarının
artırılması ve bazı yerel gelir kaynaklarının yerel yönetimlere bırakılması gerekmektedir. Norm kadro fazlası işçilerden ihtiyaç fazlası olanların tespitinin ne şekilde yapılacağı, tespit sırasında hangi kriterlerin esas alınacağı denetime imkan verecek şekilde düzenlenmelidir. Gönüllülük esas olmalıdır. İhtiyaç fazlası işçilerin tespiti amacıyla oluşturulacak komisyonda işçilerin temsilcisi olarak işçi sendikaları veya konfederasyonları mutlaka yer alması gerekmektedir" dedi.
İhtiyaç fazlası olanların, ücretle diğer mali ve sosyal hakları korunarak öncelikle ihtiyacı bulunan belediyelere gönderilmesi gerektiğinin altını çizen Arslan, "Kanun tasarısının Bakanlar Kurulu tarafından TBMM'ye sunulmasının ardından Konfederasyonumuz HAK-İŞ ve Sendikamız HİZMET-İŞ tarafından tasarı titizlikle incelenmiş ve tasarının çalışanlar bakımından olumsuz yönleri tespit edilmiştir. Bu olumsuzlukların giderilebilmesi için İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve diğer ilgili
kurumlar, Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Genel Merkez Yöneticileri ve milletvekilleri nezdinde yoğun şekilde temas ve görüşmelerde bulunulmuştur. Çalışanların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, taleplerimiz gerçekleşinceye kadar mücadelemiz devam edecektir" dedi.
işçi bulunduğu varsayımından hareketle belediyelerce bildirilecek norm kadro fazlası işçiler ile norm kadro dahilinde ihtiyaç fazlası kabul edilenler Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatlarına gönderileceğinin belirtildiğini kaydetti.
Belediyelerin ve bağlı kuruluşların sürekli işçi norm kadro sayıları, 2007 yılında yürürlüğe giren yönetmelikle belediyelerin ihtiyaç duydukları gerçek personel sayısı yerine, beldenin nüfus yapısı ve yaptığı hizmetin gerekleri gibi kriterler konarak norm kadro sayısı ihtiyacın çok altında tespit edildiğini belirten Arslan, "Bunun sonucunda, belediyelerde sürekli işçi kadrolarında çalışanların önemli bir kısmı, bilinçli bir şekilde norm kadro fazlası durumuna düşürülmüştür. Geçmişte yürürlüğe konan bu
yönetmelik ile belediye hizmetlerinde kamu istihdamı daraldı ve taşeronlaşma yaygınlaştı. Bu tasarı yasalaştığı takdirde belediye çalışanlarının iradeleri dışında bazı kamu kuruluşlarının taşra teşkilatlarına gönderilmesiyle belediye hizmetleri alt işverenlere/taşeronlara teslim edilecek, böylece sendikasız, toplu sözleşmesiz, asgari ücretli, emeği sömürülen yeni bir çalışan kitlesi daha da yaygınlaşacaktır" dedi.
Tasarının mantığında belediyelerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının personel giderlerinden kaynaklandığı gibi yanlış bir algılama bulunduğunu ifade eden Arslan, "Salt personel giderlerinin azaltılması ve taşeronlaşma ile belediyelerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntının giderilemeyeceği aşikardır. Yerel yönetimlerin ekonomik olarak güçlendirilmesi, yaptıkları hizmet ile orantılı gelire kavuşturulması ile mümkündür. Bu nedenle yerel yönetimlerin, genel bütçe vergi gelirlerinden aktarılan paylarının
artırılması ve bazı yerel gelir kaynaklarının yerel yönetimlere bırakılması gerekmektedir. Norm kadro fazlası işçilerden ihtiyaç fazlası olanların tespitinin ne şekilde yapılacağı, tespit sırasında hangi kriterlerin esas alınacağı denetime imkan verecek şekilde düzenlenmelidir. Gönüllülük esas olmalıdır. İhtiyaç fazlası işçilerin tespiti amacıyla oluşturulacak komisyonda işçilerin temsilcisi olarak işçi sendikaları veya konfederasyonları mutlaka yer alması gerekmektedir" dedi.
İhtiyaç fazlası olanların, ücretle diğer mali ve sosyal hakları korunarak öncelikle ihtiyacı bulunan belediyelere gönderilmesi gerektiğinin altını çizen Arslan, "Kanun tasarısının Bakanlar Kurulu tarafından TBMM'ye sunulmasının ardından Konfederasyonumuz HAK-İŞ ve Sendikamız HİZMET-İŞ tarafından tasarı titizlikle incelenmiş ve tasarının çalışanlar bakımından olumsuz yönleri tespit edilmiştir. Bu olumsuzlukların giderilebilmesi için İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve diğer ilgili
kurumlar, Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Genel Merkez Yöneticileri ve milletvekilleri nezdinde yoğun şekilde temas ve görüşmelerde bulunulmuştur. Çalışanların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, taleplerimiz gerçekleşinceye kadar mücadelemiz devam edecektir" dedi.