Des Genel Başkanı Avcı: 'Lojman Yerine, 150 Tl Kira Yardımı İstiyoruz'
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a, kamuya ait tüm lojmanların satılarak, lojman saltanatı yerine bütün memurlara 150 TL kira yardımı yapmasını önerdi
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a, kamuya ait tüm lojmanların satılarak, lojman saltanatı yerine bütün memurlara 150 TL kira yardımı yapmasını önerdi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, milletvekili lojmanlarını satarak vekillerin halk gibi halkın arasında, onların oturduğu mahallelerde ev kiralayıp, kira parasını da ceplerinden ödeyerek yaşamaları ve yine kendisinin de başbakanlık lojmanında değil orta tabaka insanların yaşadığı bir mahallede kiralık eve taşındığını ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'ye çok önemli bir mesaj verdiğini ve devrim niteliğinde bir adım attığını hatırlatan Avcı, "Lojmanlar
satılması ekonomiye kaynak sağlamak değil, kaynak israfını önlemektir. Önemli olan memurların, kamu yöneticilerinin halkla kaynaşmasıdır. Lojman nedeniyle kamuda büyük haksızlıklar ve torpiller dönmektedir. Lojmana bir defa giren bir daha çıkmamaktadır. Bu nedenle memurlar arasında eşitlik ve adaletin sağlanması için ayrım gözetmeksizin bütün lojmanların satılması gerekir" dedi.
Milletvekili lojmanlarını satan Başbakan Erdoğan'ın iktidarı döneminde, 2002 yılında 224 bin 401 olan lojman ve sosyal tesis sayısının 2010 yılı itibariyle 238 bin 197'ye çıktığını ifade eden Avcı, lojman sayısının her geçen gün arttığını belirterek, "Genellikle bürokratların, yöneticilerin ve yüksek maaşlı kamu çalışanlarının yararlandığı lojman saltanatının son bulması gerekir. Devlet, lojmanlardan topladığı kira gelirini lojman alım, bakım, onarım, kapıcı, güvenlikçi, personel giderleri, müteahhitlik
ve tadilat masraflarına ancak yetmektedir. Bütçedeki lojman kamburu gün gittikçe büyümektedir. Kamu yöneticilerini, bürokratları ve memurları halkla iç içe ve beraber yaşamaktan alı koyan lojman anlayışı toplumsal hayatımıza zarar vermektedir. Kamu yöneticilerinin halktan yalıtılmış bir hayat sürmesinin, kendi toplumunu tanımamasında, güvensiz olmasında çok etkili olduğunu düşünüyorum" dedi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 46 bin 85, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 43 bin 733, Milli Savunma Bakanlığı'nın 43 bin 155, Jandarma Genel Komutanlığı'nın 18 bin 448, Sağlık Bakanlığı'nın 20 bin 355, Cumhurbaşkanlığı'nın 367, Başbakanlığın 643, TBMM'nin 466 lojman ve binlerce sosyal tesisleri bulunduğuna işaret eden Avcı, "Görüldüğü gibi lojman sayısı orantısal olarak çok yüksek. Bunun yanında lojmanda oturan kamu görevlilerinin sosyalleşme mekanının ordu evleri, polis evleri, hakim evleri, hekim evleri,
öğretmen evleri olması, lojman sakinlerinin çocuklarının lojmanların yakınındaki aynı okullarda okuması bu yalıtılmışlığı arttırıyor. Yani toplumsal kaynaşma alanları akrabalık ilişkileriyle sınırlı kalıyor. Bu durum başta memurların ve ailelerinin olmak üzere tüm toplumun kendi içine kapalı bir dünyada yaşamalarına yol açıyor. Devletin ve kamu kurumlarının halkla buluşması, kaynaşması ve göreceli olarak barışması için ayrım gözetilmeksizin tüm kamu lojmanlarının satılması elzem haline gelmiştir" dedi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, milletvekili lojmanlarını satarak vekillerin halk gibi halkın arasında, onların oturduğu mahallelerde ev kiralayıp, kira parasını da ceplerinden ödeyerek yaşamaları ve yine kendisinin de başbakanlık lojmanında değil orta tabaka insanların yaşadığı bir mahallede kiralık eve taşındığını ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'ye çok önemli bir mesaj verdiğini ve devrim niteliğinde bir adım attığını hatırlatan Avcı, "Lojmanlar
satılması ekonomiye kaynak sağlamak değil, kaynak israfını önlemektir. Önemli olan memurların, kamu yöneticilerinin halkla kaynaşmasıdır. Lojman nedeniyle kamuda büyük haksızlıklar ve torpiller dönmektedir. Lojmana bir defa giren bir daha çıkmamaktadır. Bu nedenle memurlar arasında eşitlik ve adaletin sağlanması için ayrım gözetmeksizin bütün lojmanların satılması gerekir" dedi.
Milletvekili lojmanlarını satan Başbakan Erdoğan'ın iktidarı döneminde, 2002 yılında 224 bin 401 olan lojman ve sosyal tesis sayısının 2010 yılı itibariyle 238 bin 197'ye çıktığını ifade eden Avcı, lojman sayısının her geçen gün arttığını belirterek, "Genellikle bürokratların, yöneticilerin ve yüksek maaşlı kamu çalışanlarının yararlandığı lojman saltanatının son bulması gerekir. Devlet, lojmanlardan topladığı kira gelirini lojman alım, bakım, onarım, kapıcı, güvenlikçi, personel giderleri, müteahhitlik
ve tadilat masraflarına ancak yetmektedir. Bütçedeki lojman kamburu gün gittikçe büyümektedir. Kamu yöneticilerini, bürokratları ve memurları halkla iç içe ve beraber yaşamaktan alı koyan lojman anlayışı toplumsal hayatımıza zarar vermektedir. Kamu yöneticilerinin halktan yalıtılmış bir hayat sürmesinin, kendi toplumunu tanımamasında, güvensiz olmasında çok etkili olduğunu düşünüyorum" dedi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 46 bin 85, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 43 bin 733, Milli Savunma Bakanlığı'nın 43 bin 155, Jandarma Genel Komutanlığı'nın 18 bin 448, Sağlık Bakanlığı'nın 20 bin 355, Cumhurbaşkanlığı'nın 367, Başbakanlığın 643, TBMM'nin 466 lojman ve binlerce sosyal tesisleri bulunduğuna işaret eden Avcı, "Görüldüğü gibi lojman sayısı orantısal olarak çok yüksek. Bunun yanında lojmanda oturan kamu görevlilerinin sosyalleşme mekanının ordu evleri, polis evleri, hakim evleri, hekim evleri,
öğretmen evleri olması, lojman sakinlerinin çocuklarının lojmanların yakınındaki aynı okullarda okuması bu yalıtılmışlığı arttırıyor. Yani toplumsal kaynaşma alanları akrabalık ilişkileriyle sınırlı kalıyor. Bu durum başta memurların ve ailelerinin olmak üzere tüm toplumun kendi içine kapalı bir dünyada yaşamalarına yol açıyor. Devletin ve kamu kurumlarının halkla buluşması, kaynaşması ve göreceli olarak barışması için ayrım gözetilmeksizin tüm kamu lojmanlarının satılması elzem haline gelmiştir" dedi.