Düzce, tarım toplumundan sanayiye geçişin sancılarını yaşıyor (Özel)

Düzce, ekonomisi canlanamayan iller arasında ikinci sırada yer alıyor. DÜSİAD Başkanı Eyüp Çakır, bu durumu tarım toplumundan sanayiye geçişin sancıla

Düzce, ekonomisi canlanamayan iller arasında ikinci sırada yer alıyor. DÜSİAD Başkanı Eyüp Çakır, bu durumu tarım toplumundan sanayiye geçişin sancıları olarak yorumladı.

Ankara ve İstanbul gibi iki metropol kentin tam ortasında yer alan Düzce'nin yatırım açısından tercih edilmesi üzerine, teşvik kanunu kapsamında birinci, ikinci, hatta Düzce Gümüşova ilçesi sınırları içerisinde yer alan bir bölgede üçüncü bir organize sanayi bölgesi oluşturmak için çalışmalara başlandı. Yatırım için yoğun talep gören, bunun yanında yatırımını tamamlayarak faaliyete geçen fabrikalara rağmen Düzce ekonomisinde canlanma sağlanamadı. Düzce, ekonomisi canlanamayan iller arasında Ardahan ve Bartın'ın ardından 2. sırada yer alıyor.

Düzce Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı (DÜSİAD) Eyüp Çakır, ilin ekonomisinin canlanamamasını, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişte yaşanan sancılara bağladı. Çakır, "Teşvik Kanunu çıkmadan öce Düzce bir tarım ekonomisine sahipti. Verasetlerden kaynaklanan arazi bölünmeleri ve buna bağlı olarak tarım ekonomisinden sanayi ekonomisine geçişte yeterli kazancın olmaması büyük etken olarak görünüyor. Teşvik kanunu ile birlikte firmaların Düzce'ye yatırımları başladı. Bunun bir iki yılı inşaat aşamasında geçti. Fabrikaların faaliyete geçtiği esnada yaşanan küresel kriz de eklenince haliyle ekonomide bir durgunluk yaşanmış oldu." ifadesini kullandı.

DÜSİAD Başkanı Eyüp Çakır, ekonomide yeniden canlanmanın sağlanabilmesi için, dışarıdan Düzce'ye gelerek yatırım yapan firmalara yerel firmaların malzeme satabilmesi gerektiğinin, bunun için de kendilerine çeki düzen vermeleri gerektiğini vurguladı. Çakır, "Eğer bizim esnafımız, buradaki fabrikaların kendilerinden mal almalarını istiyorlarsa kendilerine çekidüzen vermeleri gerekiyor. Onların istediği tarzda ürünleri tedarik etme konusunda ciddi anlamda çalışma yapmaları gerekiyor. Bunun için esnaflarımızın yabancı firmalardan daha iyi ve daha kaliteli ürünleri temin etme noktasında güvenilir olmaları gerekiyor." sözlerini kaydetti. Çakır, 2010 yılındaki durgunluğun 2011 yılında aşılacağını ve Düzce ekonomisinin canlanacağı konusunda umutlu olduğunu söyledi.

Ekonomik canlanmanın en önemli göstergesinin şirket kuruluşları olduğunu belirten ticaret hukuku ile yakından ilgilenen Avukat Yıldıray Sayar ise tüketicilerin satın alma güçlerinin düşmesinin şirket kuruluşlarının azalmasında en büyük etken olduğunu söyledi. Düzce Barosu avukatlarından Avukat Yıldıray Sayar, şirket kurmanın ana gayesinin kar elde etmek olduğunu belirterek, "Birçok ulusal perakende marketin ve büyük mağazaların şubeleri Anadolu'da hızla yaygınlaştı. Yerel esnaf ekonomik açıdan güçsüz kaldı. Bundan dolayı da yeni şirket kurma girişimleri hızla azaldı." değerlendirmesini yaptı. Sayar, ekonomik anlamda canlanma sağlayabilmek için halkın yerel market ve mağazalardan alışveriş yapmaları gerektiğini söyledi.

Avukat Yıldıray Sayar, şirket kuruluşlarında ekonomisi canlanamayan iller arasında Bartın ve Ardahan'ın birinci sırada olduğunu belirterek, "Düzce'nin başta olduğu 5 ilde şirket kuruluşları bir önceki yıllara göre, önemli ölçüde azaldı. Diğer 76 ilde ise yüzde 122'ye kadar yükselişler yaşandı. Ekonominin canlanamamasından dolayı devlete ödenen vergilerin tahsilât oranlarında da Düzce Hakkari, Iğdır, Şırnak ve Sakarya'nın ardından 5. sırada yer aldı." dedi.

Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Büyük de dışarıdan gelen yatırımcının Düzceli esnaftan alışveriş yapmaya başladığı an bu canlanmanın sağlanabileceğini ifade etti. Çakır, bütün bu durgunluğa rağmen bu firmaların yapmış oldukları ihracatın bir milyar doları bulduğunu söyledi.