Başbakan Erdoğan: BDP sorunun çözülmemesi için elinden gelen kıskırtmayı yapıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin başarıya ulaşacağını belirterek, sorunun çözülmesinden rahatsız olanların bulundu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin başarıya ulaşacağını belirterek, sorunun çözülmesinden rahatsız olanların bulunduğunu kaydetti. Erdoğan, BDP'nin sorunun çözülmemesi için elinden gelen kışkırtmayı ortaya koyduğunu kaydetti.

Erdoğan, partisinin grup konuşmasında, Romanların "Evde oturan ölür." sözünü hatırlattı. Erdoğan, AK Parti sıralarında oturan Balık Ayhan'ı işaret ederek, "Bizim söylem dilimiz uyar birbirimize. Biz bir evde oturmadık, veya evde oturmadık. Biz milletin derdiyle yollara düştük. Biz bölgemizin, ülkemizin dertleriyle, hak için hukuk için kardeşlik için yollara düştük." dedi.

TEK BAYRAK, TEK VATAN VURGUSU

Erdoğan, resmini yapamayacakları gibi mutluluğu bir haritada gösteremeyeceklerini belirterek, "Ama biz kardeşliğin resmini çizmenin mücadelesini de veriyoruz. Biz birileri gibi Türkiye haritasını farklı renklere boyamanın gayreti içinde değiliz. Tam tersine, farklı renklerin oluşturduğu birliği kavuşturmayı, uyum içinde resmetmenin gayreti içindeyiz." diye konuştu.

Erdoğan, partilerinin kuruluş aşamasında etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmayacaklarını söylediklerine işaret ederek, "Ülkemizde birçok etnik unsur var. Biz bunları zenginlik olarak gördük. Bazıları dalgasını geçiyor, varsın geçsin. Ama biz tüm etnik unsurlarıyla, bunlar birer alt kimliktir ve bunları vahdette bunları topluyoruz. Batı neye sahipse doğu, güneydoğu da aynı imkanlara sahip olacak. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Şu anda Güneydoğu'yla Doğu'yla ilgili olarak yatırımlardan bahsetmiyorlar." şeklinde konuştu.

Tek bayrak, tek millet, tek devlet sözlerini yeniden hatırlatan Erdoğan,"Bugün yine aynı şeyi söylüyoruz. Kimseyi rahatsız etmemesi lazım. Birileri rahatsız oluyorsa aynaya baksınlar o kadar." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, özellikle tek millet kavramı, millet kavramına yüklenen farklı anlamlar nedeniyle, ifadelerinin farklı anlamlara çekilmek istendiğini vurguladı.

"ROMANLAR BİRİNCİ SINIF VATANDAŞTIR"

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının üst kimliği altında herkesin devlet karşısında birinci sınıf vatandaş olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim en başından itibaren söylediğimiz de budur. Türkiye her dalında ayrı bir çiçeğin açtığı çok büyük bir çınardır. Benim Roman kardeşim bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Ben çocukluğumu onlarla beraber geçirdim. Aynı mahallede büyüdük, beraber yaşadık ve bundan dolayı da rahatım. Ha, şu anda oy endişesiyle bu tür bir gayretin içerisinde de değilim. Azınlıklar bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Çoğunluk da olsa azınlık da olsa 73 milyonun her bir ferdi birdir ve eşittir. Biz bu yaklaşımımızı her alanda gösterdik. Biz bu ülkede Musevi vatandaşlarımıza da hiçbir siyasinin yapmadığını yaptık. İlk defa bu noktada gidip hahambaşını ziyaret ettik. Ermeni vatandaşlarımızın patriğini ziyaret etme anlayışını biz ortaya koyduk. Dün Rum patriğini ziyaret etme anlayışını biz ortaya koyduk."

"DOĞU'YA AYRI, BATI'YA AYRI KONUŞMUYORUZ"

"Ne şiş yansın ne kebap diyenlerden" olmadıklarını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: "Asla olmadık, olmayacağız. Doğu'ya ayrı Batı'ya ayrı bir dille konuşanlardan değiliz. Milli birlik ve kardeşlik projesi iki yıldır tüm boyutlarıyla konuşuluyor. Ama bizim söylediğimiz şudur: Bu projeyi gündelik politik çıkarlardan, bağımsız düşünmediğiniz sürece anlayamaz ve anlamlandıramazsınız dedik. Birileri çıkıyor, proje tutmadı diyor. Sen zaten başından beri böyle düşünenlerdensin. Biz bunun neticesini alacağız ve göreceğiz. Eğer bu sürece vicdanınızı koymazsanız, hiçbir sonuç alamaz ve anlayamazsınız. Biz bu yola anneler babalar diyerek kardeşlik diyerek çıktık. Ama görüyoruz ki anneler birilerinin umurunda değil, onlar seçimde alacakları oya bakıyor. Kardeşlik birilerinin zaten hiç derdi değil, onlar istismardan medet umuyor. Biz yapmanın, onarmanın, telafi etmenin mücadelesini verirken birileri bozmanın, kışkırtmanın mücadelesi veriyor."

"BDP SORUNUN VAR ETTİĞİ BİR SİYASİ YAPI"

BDP'nin sorunun var ettiği, sorunun ortaya çıkardığı bir siyasi yapı olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Dolayısıyla sorunun çözümünden de hazzetmeyecektir. Çünkü sorun çözüldüğü anda biliyor ki oy noktasında bitmiştir. Bu açık, net olarak ortaya çıkmıştır. İstismarın kaybolduğunu gören BDP sorunun çözülmemesi için elinden gelen kışkırtmayı ortaya koymaktadır. BDP'nin yaptığı, süreci bulandıracak adımlar atarak süreci engellemek istediğini göstermiştir. Bu tavır, annelerin gözyaşından, babaların yürek sızısından, gençlerin kanından rant elde etme çabasıdır. Bu tavır, ülkeye millete maliyeti her ne olursa olsun AK Parti'yi seçimler öncesinde güya yıpratma tavrıdır."

Erdoğan, BDP'nin Kürtlerin temsilcisi olmadığına işaret ederek, "Ne BDP ne de onların sırtını dayadıkları, benim Kürt vatandaşlarımın temsilcisi değildir. Bakınız doğu ve güneydoğuyu BDP üzerinden izleyenler yanılırlar." dedi.

FRANSA'YI ELEŞTİRDİ

Erdoğan, Romanlara yönelik ayrımcı ifadelerin yer aldığı 1950 tarihli düzenlemeyi ortadan kaldıran teklifi TBMM'ye bugün getireceklerini söyledi.

Erdoğan, konuşmasında Fransa'da Romanlara uygulanan sınır dışı işlemlere de dikkat çekerek, "Sizler her şeyin en iyisine layıksınız. Çünkü insansınız. Burada Fransa hükümeti yok. Burada Türkiye Cumhuriyeti var. Onlar Fransa'daki Romanlara Fransız kalabilirler. Ama biz kalmayız. Hepinize kolaylıklar diliyorum ve 'İlle de Roman olsun. İster taştan çamurdan olsun. O da Allah kuludur, her kim olursa olsun.' diyorum." şeklinde sözlerini tamamladı.