Eroğlu: Son 15 yılda 11 bin ton petrol denize döküldü

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, son 15 yılda 115 bin ton petrolün denize döküldüğünü ve bunun büyük bir miktarının da yandığını belirterek, ''İstanbul Boğazı artık bu tanker...

 

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu , son 15 yılda 115 bin ton petrolün denize döküldüğünü ve bunun büyük bir miktarının da yandığını belirterek , ' ' İstanbul Boğazı artık bu tanker taşımacılığı riskini kaldıramaz , daha fazla risk alamaz . Boğazlardan geçen gemi sayısının sınırlandırılması , tonaj açısından sınırlama getirilmesi , köhnemiş tankerler yerine mutlaka daha yeni , ileri teknolojiyle donatılmış gemilere izin verilmesi gerekir ' ' dedi .

Bakan Eroğlu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız , konuşmalarının ardından basına kapalı devam eden ' ' Tanker ile petrol taşımacılığının Marmara ve boğazlar açısından çevresel riskleri ve bu risklerin önlenmesi ' ' konulu toplantıdan sonra basın toplantısı düzenledi .
Petrol şirketlerinin temsilcilerinin de katıldığı çok kapsamlı bir toplantı yapıldığını belirten Erdoğlu , ' ' Toplantı , İstanbul Boğazı ' nda Marmara ve Çanakkale ' deki tanker trafiğinden kaynaklanan riskin dünyaya duyurulması açısından faydalı oldu ' ' dedi .
İstanbul Boğazı ' nda tanker kazaları açısından riskli bir durum olduğunu yineleyen Eroğlu , geçen yıl 51 bin 422 geminin İstanbul Boğazı ' ndan geçiş yaptığını , bunun , Panama Kanalı ' ndan geçen gemi sayısının 4 , Süveyş Kanalı ' ndan geçen gemi sayısının 3 katı olduğunu ifade etti .
Veysel Eroğlu , ' ' Bunların yüzde 80 ' i eski tanker ve normalde yük taşıyıcı gemilerin yüzde 1 , 6 ' sı kılavuz kaptan alıyor . Dünyada hiçbir 13 milyonluk şehir yok ki 3 dakikada bir 400 ton tehlikeli atık o şehrin boğazlarından taşınıyor . Böyle bir durum yok ' ' dedi .
İstanbul Boğazı ' nın her iki yakasında büyük bir yerleşim olduğunu , ayrıca 90 derecelik dönüşler ile 2 tabakalı akım bulunduğunu belirten Eroğlu , bu akıntıların bazı yerlerde deniz trafiğini tehlikeli hale soktuğunu dile getirdi .
Eroğlu , İstanbul Boğazı ' nda son 10 yılda 11 büyük kaza meydana geldiğini anımsatarak , bu kazalar hakkında bilgi verdi . 1979 yılında meydana gelen Independenta kazasını hatırlatan Eroğlu , ' ' O yıl hakikaten Kadıköy , Haydarpaşa ile Avrupa yakası arasında deniz ulaşımında da büyük aksamalar meydana geldi , su ürünlerinde büyük kayıp ve temizleme maliyeti korkunç oldu . Bu büyük faciayı birçokları bugün gibi hatırlıyor . Şahsen ben yaşadığım için bugünkü gibi hatırlıyorum . Gerçekten sıçrayarak uyandığım bir felaketti ' ' dedi .
- ' ' BÜYÜK BİR TEHLİKE VAR ' ' -
Son 15 yılda 115 bin ton petrolün denize döküldüğünü ve büyük bir miktarının da yandığını , bunun da denizde ve havada kirlilik yarattığını anlatan Eroğlu , şöyle devam etti :
' ' Büyük bir tehlike , büyük bir risk var . . . Bunu herkesin bilmesi gerekir . Sadece kaza dolayısıyla olan riskler değil , aynı zamanda çevresel risklerin de çok büyük olduğunu ifade etmek istiyorum . Geçen yıl 1 , 5 milyon ton balast suyu Marmara Denizi ' ne dökülmüş . Neticede daha büyük deniz ve okyanuslardan gelen , farklı mikroorganizmalar ve ekosistemlerden gelen sular kapalı bir deniz olan Marmara Denizi ' ne döküldüğü zaman , ekolojik açıdan büyük değişim , hasar ve ekolojik bozulmaya neden olmaktadır . Bu da ciddi bir risk oluşturmaktadır . Artık İstanbul Boğazı ' ndaki tanker ve yük taşımacılığı bütünüyle sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır . Artık İstanbul Boğazı , Marmara ve Çanakkale ' nin daha fazla tanker taşımacılığına müsait olmadığı , bunu kaldıramayacağı açıktır . Kaza riski , çevresel riskler aşikardır . Bu riskin yük taşıyıcıları tarafından görülmesi de memnuniyet vericidir . ' '
Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu , toplantıya katılan firmaların da boğazların artık daha fazla bu riski taşıyamayacağını ifade ettiklerini belirterek , şöyle konuştu :
' ' Hatta bazıları , ' Düşünün , bir tanker Dolmabahçe Sarayı ' na çarpsa ne olur? ' diye sormuştur . Sadece su ürünlerine veya havaya değil , aynı zamanda tarihi eserlerin , kültürel varlıkların da büyük bir risk altında olduğunu ifade etmek gerekir . Ayrıca sahillerde yaşayan bunca insanın hayati tehlikesinin olduğu da açıktır . Hatta katılımcılardan birisi ' Falanca yerde oturuyorum , her an risk altındayım ' diye ifade etti . Artık bu konunun ciddi olarak ele alınması gerekir .
Bakanlık olarak kanaatimiz şudur : İstanbul Boğazı artık bu tanker taşımacılığı riskini kaldıramaz , daha fazla risk alamaz . Boğazlardan geçen gemi sayısının mutlaka sınırlandırılması , tonaj açısından sınırlama getirilmesi , köhnemiş tankerler yerine mutlaka daha yeni , ileri teknolojiyle donatılmış gemilere izin verilmesi gerekir . Çevresel risklerin maliyetinin taşımacılık yapanlar tarafından paylaşılması da esastır . ' '
Bu konuda da bir çalışma yapılmasının , maliyetine katlanılmasının gerektiğini dile getiren Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu , sözlerini şöyle sürdürdü :
' ' İstanbul Boğazı , Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı ekolojik açıdan hassastır . Buradaki kirlenme , bütün Akdeniz ve Karadeniz ' deki ekolojik sistemi de etkilemektedir . Kültür ve tabiat varlıkları konusunda , hava ve su üzerinde çok büyük etkisi söz konusudur . Boğazı genişletmek mümkün değil , şartları belli , tanker sayıları arttıkça kaza riskleri de artıyor . Bununla ilgili tedbirlerin alınması şarttır , Hükümet de gerekli tedbirleri alacaktır . Biz burada bütün paydaşları davet ederek , ortak bir çözüm bulmak istedik . Birçokları da gönüllü olarak katılacaklarını ifade ettiler . ' '

Zaman