Başbakan Erdoğan'ın verdiği süre yarın sona eriyor

Başbakan Erdoğan'ın TEKEL işçilerine eylemi sonlandırmalarına ilişkin verdiği süre yarın sona eriyor.

Erdoğan, ay sonunda eylem devam ederse çadırların dağıtılacağını söylemişti. Yarın TEKEL işçilerine bir müdahale olup olmayacağı merak ediliyor. Yarın müdahale olmazsa 2 Mart beklenecek. 2 Mart'tan sonra ise herhangi bir gelişme olmazsa 4/C'ye geçmeyen işçiler tamamen işsiz kalacaklar. Bugün itibariyle 10 bini aşkın Tekel işçisinden 2 bin 160'ı 4/C statüsüne geçmek için başvuruda bulunmuş durumda.

ÇADIRLAR DAĞITILACAK

TEKEL işçileri 4/C'ye geçmeyi kabul etmezlerse 2 Mart'tan sonra bu hakları da ortadan kalkacak ve işsiz kalacaklar. Danıştay'a dava açan Tek-Gıda İş Sendikası, 4-C’ye geçmek için tanınan 1 aylık sürenin iptali için başvuruda bulunmuştu. İptal gerçekleşirse TEKEL işçilerinin 4-C’ye geçmek için süreleri 2 Mart’ta dolmayacak ve 8 ay ek süre kazanacak. Danıştay’ın durumun Mahkemenin sendikanın beklediği şekilde karar alması durumunda işçiler 8 ay süreyle net asgari ücretin iki katı kadar yani bin 154 lira maaş alabilecekler. Başbakan, 4-C’ye geçmek için tanınan bir aylık sürenin dolmasının ardından çadırlara müdahale edileceğini açıklamıştı. Mahkeme kararının işçilerin lehine sonuçlanması durumunda çadırların da dağıtılamayacağı belirtiliyor.

Ayrıca lehte bir karar ile sendika zaman da kazanmış olacak. Öyle ki 8 ayın bitimi hükümet açısından genel seçim sürecine girilmesi anlamına gelecek. Dolayısıyla seçim sürecinde hükümetin işçileri karşısına almamak için makul bir çözüm bulacağı tahmin ediliyor

CENAZE NEDENİYLE MÜDAHELE OLMAYABİLİR

Geçtiğimiz gün hayatını kaybeden Prof.Dr.İhsan Doğramacı'nın cenazesi de yarın Kocatepe Camii'nden kaldırılacak. TEKEL işçilerinin çadırlarının da Kocatepe Camii'nin çok yakınında bulunması nedeniyle işçilere müdahale olmaması ihtimali de bulunuyor.

TEKEL İŞÇİLERİ AİHM'E TAŞINACAK SÜRECİ BAŞLATTI

Tekel işçileri, iş yerlerinin kapatılmasının ardından işçi statüsünde başka kamu kurumlarına geçirilmemelerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) taşıyacak hukuki süreci başlattı.

Alınan bilgiye göre, Türk-İş, DİSK, Türkiye Kamu-Sen ve KESK'in hukukçularının yaptıkları ortak değerlendirmenin ardından vardıkları karar doğrultusunda Tekel işçileri, Danıştayda açılan davalara ilave olarak yasal yolları kullanmak üzere yeni bir girişimde bulundu.

Bu kapsamda işçiler, konfederasyonların hukukçuları tarafından hazırlanan dilekçeyi ayrı ayrı imzalayarak nüfus kağıdı fotokopileri ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığına sundu.

Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri A.Ş'ye bağlı Yaprak Tütün İşletmesi Müdürlüklerinde çalışırken, iş yerlerinin kapatılması nedeniyle iş sözleşmelerinin 31 Ocak 2010'da feshedildiği anımsatılan dilekçede, işletmelerin, başkanlığın, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun gereğince yürüttüğü özelleştirme programı dahilinde kapatıldığı belirtildi.

Dilekçede, kanunun, “Kuruluşlardaki Personelin Nakli” başlıklı 22. maddesinin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak veya sözleşmeli statüde çalışmakta olanlar ile iş kanunlarına tabi olarak görev yapmakla birlikte toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmayan kişilerin diğer kamu kuruluşlarına nakil olmasına olanak tanıdığı ve bu kişilerin özelleştirme uygulamaları sonucunda mağdur olmadıkları vurgulandı.

Dilekçede, şunlar kaydedildi:

“Ancak ben işçi olarak çalıştığımdan, bu madde yerine 4046 sayılı Kanun'un 21. maddesi kapsamında işleme tabi tutulmakta ve işimi kaybederek mağdur edilmekteyim. Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan 'eşitlik' ilkesi, 2. maddesinde yer alan 'sosyal devlet' ilkesi ve 49. maddesinde yer alan 'devletin çalışanları koruma yükümlülüğü' dikkate alınarak bu haksızlığın giderilmesini ve bu doğrultuda, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun gereğince ikametgâhıma en yakın kamu kuruluşunda 657 sayılı Kanun'un 4/D maddesi kapsamında ve sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile 'sürekli işçi' olarak göreve başlatılmam için gereğinin yapılmasını talep ederim.”

İşçiler, taleplerinin kabul edilmemesi halinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı aleyhine idare mahkemesinde dava açacak. Mahkemeden istenen sonucun alınamaması ve iç hukuk yollarının tüketilmesinin ardından konuyu AİHM'e taşıyacak.

İZMİR'DE TEKEL İŞÇİLERİNE DESTEK EYLEMİ

Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK üyeleri, TEKEL işçilerine destek vermek amacıyla eylem yaptı. Türk-İş 3. Bölge Temsilciliği önünde toplanan üyelere bazı sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler destek verdi. Eylemde, Balıkesir'in Dursunbey ilçesindeki grizu patlamasında yaşamını yitiren maden işçileri ile Ankara'da trafik kazasında ölen TEKEL işçisi anısına saygı duruşunda bulunuldu. Yağmur nedeniyle yerlerin ıslak olması yüzünden oturma eylemi yapamayan üyeler slogan atıp, halaylar çekti.

Eylemi düzenleyen sivil toplum kuruluşları adına basın açıklaması yapan Türk-İş 3. Bölge Temsilci Yardımcısı Tuncay Kireçkaya, TEKEL işçilerinin eyleminin 75 gündür sürdüğünü belirterek, TEKEL işçisinin “bayrak” olduğunu, işsizlerin, hak arayanların direnci olduğunu iddia etti.

Emeğin ve emekçinin suskunluğunun TEKEL işçilerinin isyanıyla sona erdiğini savunan Kireçkaya, “TEKEL işçisi, özlük haklarını, iş güvencesini, sendika hakkını istiyor. Bu haklar Anayasada var, kanunda var. Her şeyden önemlisi vicdanlarda var. Ama hükümet tanımıyor, hakları gasbetmek istiyor. Bizim sabrımız tükendi” diye konuştu. Grup, basın açıklamasından ardından dağıldı.

BAKIRKÖY'DEN DE İŞÇİLERE DESTEK

Bakırköy'de çeşitli sendikalara üye bir grup, Tekel işçilerine destek amacıyla yürüyüş düzenledi. Hava-İş Sendikası Genel Merkezi önünde toplanan ve İncirli Caddesinin bir bölümünü trafiğe kapatan gruptakiler, sloganlar eşliğinde ellerindeki pankart ve dövizlerle Bakırköy Özgürlük Meydanı'na kadar yürüdü.
Grup adına yapılan açıklamada, Tekel işçilerine destek verildiği belirtilerek, “Aklımızla, yüreğimizle, vicdanımızla ve örgütlü gücümüzle Tekel işçileriyle birlikteyiz” denildi.
Eylemciler, açıklamanın ardından dağıldı.