Uşak'ta 'Kayıtdışı Ekonomi İle Mücadele Yöntemleri' Konulu Panel

21. Vergi Haftası Kutlamaları kapsamında İl Defterdarlığı tarafından 'Kayıt dışı Ekonomi ile Mücadele Yöntemleri' konulu bir panel düzenlendi.

Uşak'ta 'Kayıtdışı Ekonomi İle Mücadele Yöntemleri' Konulu Panel
Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mustafa Kemal Amfisi'nde organize edilen panele Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Coşkun Can Atak yönetti. Paneli Uşak Valisi Özdemir Çakacak, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Şişman, İl Defterdarı Abdullah Kırım, meslek odaları ile çok sayıda işadamı ve akademisyen izledi. Panel öncesi kısa bir konuşma yapan Vali Özdemir Çakacak kayıt dışı ekonominin önlenmesinde herkesin yapabileceği bir şeyler olduğunu ifade ederek "Vatandaş olarak yaptığımız alışverişin belgesini mutlaka almalıyız. Belge almak kayıt dışılığın önlenmesinde çok önemli bir adımdır"dedi.
Açılış konuşmalarının arından Prof. Dr. Coşkun Can Atak yönettiği 'Kayıt dışı Ekonomi ile Mücadele Yöntemleri' konulu panelde Uşak Ticaret ve Sanayi Odası (UTSO) Başkanı İsmail Karaman, Uşak Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kürşat Yerlikaya, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Daire Başkanı Nazmi Karyağdı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Recep Levent birer sunum yaptı. Konuşmacılardan UTSO Başkanı İsmail Karaman reel sektörün vergi ve kayıtdışı ekonomi ile ilgili sıkıntılarını anlatıp ağır vergilerin sanayiciyi kayıt dışılığa teşvik ettiğini kaydetti. Oturum Başkanı Prof. Dr. Coşkun Can Atak, gelişmiş çağdaş ülkelerde kayıtdışı ekonomi ile mücadelede cezanın en son çare olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Coşkun Can Atak, reel sektörde rekabet gücünün oluşması için vergi adaletinin önemine değindi.

KAYITDIŞI NEDENİYLE DEVLETİN YILLIK KAYBI 25 MİLYAR TL
Kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin sadece kamu idaresinin görevi olmadığını toplumun tüm kesimlerin bu konuda duyarlı davranması gerektiğini ifade eden İsmail Karaman şunları söyledi; "Kayıt dışı ekonomi sanayicimiz için haksız rekabetin oluşmasındaki en büyük etkenlerden biridir. Kayıt dışından en fazla rahatsız olanlar kayıt altında iş yapan özel sektördür. Kayıt içindeki işletmelerin kayıt dışındaki işletmelerle rekabet edebilmesi imkansızdır. Bu nedenle kayıt içindeki işletmeler mağdur olmaktadır. Devlet ise bununla mücadele etmesi gerekirken ağır vergiler koyarak kayıt içindeki işletmelerin kayıt dışına çıkması için adeta teşvik etmektedir. Türkiye'deki istihdamın önemli bir oranının kayıt dışında kalmasından dolayı alınan vergi ve sigorta primlerinde devletin yıllık kaybı yaklaşık 25 milyar TL'dir. Türkiye'de 22 milyon çalışan olmasına rağmen bu çalışanların sadece 13 milyon 500 bini sosyal güvenlik kurumlarına kayıtlıdır. Bu rakamlardan da kayıt dışının ekonomiye verdiği zararı görmek mümkündür. Yine bu tablo yapılması gerekenleri açıkça ortaya koymaktadır. Bu da kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alıp verimliliği de kazancı da arttırmaktır. Sanayici ve esnaf kazanırsa Türkiye daha zengin bir ülke olacaktır. Ama Kamu kendi giderlerinde tasarrufa gitmek yerine işin kolayına kaçarak ağır vergiler koymaktadır. Yüksek vergilerden dolayı petrol başta olmak üzere çeşitli sektörlerdeki kaçağın boyutu 5 milyar dolara ulaştığı tahmin edilmektedir. Gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında ülkemizdeki kayıt dışılık oranı çok yüksek. ABD'de yüzde 9 olan kayıt dışılık Almanya'da yüzde 14, İngiltere'de yüzde 11 ve Japonya'da 8 iken ülkemizde yüzde 30'un üzerindedir. Türkiye dünyada elektriği en pahalı kullanan İtalya'dan sonra ikinci ülkedir. Ayrıca dünyada en pahalı benzini biz kullanıyoruz. Bu ağır şartlara rağmen sanayiciler istihdam oluşturup, ihracat yapması büyük bir başarıdır "

KAYIT DIŞI TİCARET HERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE YAPILIYOR
İsmail Karaman ayrıca kayıt dışı ile mücadelenin genellikle vergi gelirlerinin yetmediği dönemlerde gündeme getirildiğini de ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı; "Vergi gelirlerinin yetmediği dönemlerde dile getirilen kayıt dışılık suni çözümlerle değil kalıcı önlemlerle sonlandırılmalıdır. Kamunun sadece vergi gelirlerinin düştüğü dönemlerde bu kayıt dışılığı gündeme getirmesi de çok yanlıştır. Bu dönemlerde kayıt içinde olanların üstündeki vergi yükleri arttırılıyor ve geçici çözümler üretiliyor. Bu da haksız rekabeti doğruyor. Aslında kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin çoğu gizli kapaklı yapılmıyor. Alışverişler herkesin gözü önünde gerçekleşiyor ama hiç kimse müdahale etmiyor. Bu tür alışverişlerde fatura kesilmediği için hem devlet hem taraflar daha ağır bedeller ödüyor. Satılan yada alınan malların bedeli nakit tahsil ediliyor. Bu nedenle kayıt dışı ile mücadele etmek için öncelikle toplumsal mutabakat gerekiyor. Toplum kayıt dışı ile mücadeleye inanmalı. Vatandaşlar devlete ödediği vergilerin hizmet olarak geri döndüğünü bilmeli. Kamu bu konuda hesap verebilir bir yönetim anlayışına ikna edilmelidir"