Birinci Ordu Askeri Savcılığı'ndan Açıklama

Birinci Ordu Askeri Savcılığı, bugüne kadar yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda 'Balyoz Darbe Planı'nın ve bu plana dayanak teşkil eden çeşitli eylem planlarının gerçek olduğuna dair herhangi bir tespite varılamadığını bildirdi.

Birinci Ordu Askeri Savcılığı'ndan Açıklama
Birinci Ordu Askeri Savcılığı, bugüne kadar yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda 'Balyoz Darbe Planı'nın ve bu plana dayanak teşkil eden çeşitli eylem planlarının gerçek olduğuna dair herhangi bir tespite varılamadığını bildirdi.
Birinci Ordu Askeri Savcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, bugün bir gazetede ve bu gazete haberine dayalı olarak bazı televizyon kanallarında askeri savcılık tarafından görevlendirilen bilirkişinin de 'Balyoz Darbe Planı'nı doğruladığı şeklinde haber ve yorumlara yer verildiği hatırlatılarak, askeri savcılıkça başlatılmış olan soruşturmanın halen devam ettiği kaydedildi. Açıklamada, ''Ancak bugüne kadar yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda adı geçen darbe planının ve bu plana dayanak teşkil
eden çeşitli eylem planlarının gerçek olduğuna dair askeri savcılığımızca herhangi bir tespite varılamamıştır. Dolayısıyla söz konusu seminer faaliyetlerinin darbe planı teşkil ettiğini söylemek mümkün değildir'' ifadeleri yer aldı. Askeri savcılıktan yapılan açıklamada şöyle denildi:
''Yapılmakta olan soruşturma kapsamında seminer faaliyetlerine yönelik teknik bilgiye ihtiyaç duyulmuş ve bu maksatla bilirkişi görevlendirmesi yapılmıştır. Bilirkişi; bu konudaki raporunu hazırlarken temin edilen söz konusu üç adet DVD, bir adet CD'de herhangi bir sahtecilik yapılmadığı düşüncesi altında içeriğindeki bilgilerin gerçek olduğu, söz konusu plan seminerinin icrası kapsamında kullanıldığı faraziyesine dayanarak hareket etmiş, bu durum bilirkişi raporunun üçüncü maddesinde de açıkça
belirtilmiştir. Ancak bilirkişi raporu kamuoyunu yanıltacak tarzda haber konusu yapılarak, söz konusu dokümanların gerçek olduğu izlenimi yaratılmaya çalışılmıştır. Haber konusu edilen bilirkişi raporu, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine kendilerinin görevlendirdiği memurlara yürütülen soruşturmanın gizliliği esas alınarak 24 Şubat 2010 tarihinde teslim edilip gönderilmiştir."