TZYMB Genel Başkanı Kiraz: Et fiyatları 3 yılda iki katına çıktı

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği (TZYMB) Genel Başkanı Fehmi Kiraz, ülkede insanların et yiyemez hale gediğini söyledi. Etin fiyatının son 3 yı

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği (TZYMB) Genel Başkanı Fehmi Kiraz, ülkede insanların et yiyemez hale gediğini söyledi. Etin fiyatının son 3 yılda iki katına çıktığını hatırlatan Kiraz, "Hayvan bulunamaz hale gelmiştir. Dışarıdan ithalat yoluyla hayvan hatta et getirilme yoluna gidilmiştir." dedi.

TZYMB Adana Şubesi'nin Adana Çiftçiler Birliği'nde düzenlediği, "Hayvancılıkta Ülkenin Geldiği Durum" konulu panelin açılışında konuşan Kiraz, Türkiye'de iyi yönetilmeyen tarımın sürdürülemez hale geldiğini savundu. Ülkede hala 5–6 milyon hektar arazinin sulanamadığını hatırlatan Kiraz, kısa, orta ve uzun vadeli milli tarım politikalarının oluşturulamadığını belirtti. Türkiye'nin 1980'li yıllarda 45 milyon nüfusu varken 17 milyon büyükbaş hayvan varlığına sahip olduğunu ifade eden Fehmi Kiraz, "Bu sayı şimdi 10 milyona inmiş. Yine 45 - 50 milyon koyun keçi varlığı bugün 24 milyonun altına düşmüştür. Hayvancılığın durumunun buralara geleceğini 2008 yılında yaşadığımız ekonomik krizden itibaren dillendirmekteyiz. Damızlık hayvanların kesime gönderildiği, bunun hayvancılığımıza çok ciddi darbe vuracağını defalarca söyledik. Tarıma ve hayvancılığa yönelik bir takım önlem ve teşvik paketinin açıklanmasını istedik. Hal böyle iken bırakın teşvik paketi açıklamayı, temeldeki problemleri bile göremeyen bir iktidar ve Tarım Bakanlığı görmekteyiz." şeklinde konuştu.

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın sanki hayvan kayıt sistemi yokmuş gibi 2010 Mart ayından itibaren hafta sonları köylerde el ile tek tek hayvan saydırdığını anlatan Kiraz, Bakan Mehdi Eker'in Türkiye'nin hayvan sayısının yeterli olduğunu et fiyatlarındaki artışın spekülatörlerden dolayı olduğunu dile getirdiğini vurguladı. Bu açıklamalarına rağmen bakanın 1 ay sonra nisanda hayvan ithalat kararnamesini yayınladığına işaret eden Kiraz, şöyle devam etti: "Soruyorum sizlere şimdi bu kadar öngörüsüz politikalar olabilir mi? Hayvancılıkta etkin bir müdahale kuruluşu yok. Milli bir tarım ve hayvancılık modelinin olmaması üreticiyi ve tüketiciyi tedirgin ediyor. EBK 1992 yılında özelleştirme kapsamına alınmış. 2005 yılına kadar özelleştirme kapsamında kalmış. 19 adet isletmesi satılmış, 3 adet isletmesi kapatılmış, 5 adet işletmesi ise başka kurumlara devredilmiştir."

TÜRKİYE'NİN ET TÜKETİMİ 500 BİN TON CİVARINDA

Türkiye et tüketimi yıllara göre değişmekle beraber yaklaşık 500 bin ton civarında olduğuna işaret eden TZYMB Genel Başkanı Kiraz, 1990'lı yıllarda Türkiye et üretiminin yüzde 13–14'nü karşılayan EBK'nin 2009 yılında ancak talebin yüzde 2,5–3'ne cevap verebildiğini aktardı. Meraların ve kaba yem kaynaklarının yetersizliği veya etkin kullanılmamasının öncelikle koyunculuğu ikinci derecede de sığırcılığı etkilediğini ifade eden Kiraz, Mera Kanunu 1998 yılında çıkarıldığını; fakat 12 yıldır bu alanların yeterince ıslah edilip hayvancılığın hizmetine sunulmadığını iddia etti. Son dönemdeki yem fiyatlarındaki yükselişin de et fiyatlarındaki artışı tetiklediğini belirten Kiraz, süt fiyatlarındaki istikrarsızlığın damızlık hayvanların kesiminin önünü açtığını kaydetti. Kiraz, şunları söyledi: "Aslında etteki açığımızı yıllarca güneydeki komşu ülkelerden hayvan girişi ile kapatıyorduk. Bu komşu ülkelerde hayvan fiyatları ve hayvancılığa verilen teşvikler artınca kaçak hayvan girişi durdu. Ve azalan arz ile birlikte et fiyatları artmaya başlamıştır. Köylerdeki sosyal yapı değişmeye başladı. Son yıllarda tarımsal üretimde kazanamayan insanlar köyünü bırakıp şehirlere göç etmeye başladılar. 27 milyon hektar olan tarımsal üretime yönelik arazi varlığı 23 milyon hektara düşmüş. Tarımsal istihdamda 2 milyon insan kopmuş, bunun yanında üretimden kar edemeyen insanlar arazisini ekip biçmemeye başlamışlardır."

KUTLU: EKMEKLE KARNIMIZI DOYURUYORUZ

Panel yöneticisi Çukurova Üniversitesi (Ç.Ü) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Rüştü Kutlu ise Türkiye'de nüfusun yüzde 30'un altındaki bir kesimin tarımla ilgilendiğini söyledi. 132 milyar dolarlık ülke ihracat da tarım kesiminin payının 3.5 milyar dolar olduğunu hatırlatan Kutlu, buna karşılık 201 milyar dolar ithalatın 4.8 milyar dolarının tarım ürünlerinden oluştuğunu belirtti. Sulanabilir toplam tarım alanlarının yüzde 34'nün sadece yüzde 21'nin sulanabildiğine işaret eden Kutlu, hayvan varlığında koyunun 15.5 milyonun altına düştüğünü anlattı. Kurban Bayramı'nda bu sayının 2–3 milyon daha azaldığını dile getiren Kutlu, "Keçi varlığını söylerken utanmamız lazım. Tarım Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ve Adana'da da Aytaç Durak işbirliğiyle Toroslar da keçi sayısı yok edilerek sayı 3.5 milyona geriledi. Sığır varlığı 15 milyon dan 10.7 milyona düşmüş. Tek tavuk sayısında artış var. Onun da kökü damızlık olarak dışarıdan geliyor. 2009 geldiğim de durumun ne kadar fecaat haline geldiğini görmek mümkündür. Halen alınan bir tedbir yok."dedi. Hayvansal gıda tüketiminin yetersizliğine dikkat çeken Kutlu, ülkede kişi başına ekmek tüketiminin 150 kg. olduğunu anlattı. Bu değerlerin Avrupa ve Amerika da 50 kg. olduğunu belirten Kutlu, "Neyle karın doyurduğumuzu çok analiz edebiliriz. Ekmekle karın doyuruyoruz. Neden sağlık masraflarının bu kadar yüksek olduğunu bu tablo gözler önüne seriyor." değerlendirmesini yaptı.