Ekonomi Yazarı Öztürk: 5 yıl sonra ihracat yapmayan köy kalmayacak

Gazeteci-Yazar İbrahim Öztürk, küresel kriz sonrası değişen dünyada Türkiye'nin demografik yapısı ile öne çıktığını, ihracat oranındaki artışın bunun

Gazeteci-Yazar İbrahim Öztürk, küresel kriz sonrası değişen dünyada Türkiye'nin demografik yapısı ile öne çıktığını, ihracat oranındaki artışın bunun bir göstergesi olduğunu belirterek "5 yıl sonra ihracat yapmayan köy kalmayacak" dedi.

Malatya Kayısı Araştırma ve Proje Geliştirme Derneği, Türkiye Küçük ve Orta ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Malatya Şubesi, GAP Gazeteciler Birliği tarafından 'Medyanın ekonomik kalkınma üzerindeki etkileri' konulu bir seminer düzenlendi.

Avşar Otel'de gerçekleştirilen seminere ekonomi yazarı ve Marmara Üniversite İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Öztürk konuşmacı olarak katıldı. İbrahim Öztürk, medyanın siyaset veya patron baskısı nedeniyle gelişen olayları objektif olarak yansıtmaktan uzak olduğunu söyledi. Bu yüzden medyanın kalifiye personele, Türkiye'nin de bağımsız bir medyaya her şeyden fazla ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

Küresel krize değinen Öztürk, dünyada global çaptaki ekonomik krizlerin her 50-60 yılda bir yaşandığını hatırlattı. Dünyanın önceki yüzyılda yaşadığı en önemli buhranın 1930 krizi olduğunu anlatan Öztürk, "O kriz iki dünya savaşı arasında yaşandı. İkinci Dünya Savaşı sonrası kazanan devletler ABD ve Rusya dünyayı kendilerine göre yeniden şekillendirdiler. Ülkelerin sınırlarını cetvellerle belirlediler." dedi.

Yaşanan son küresel krizin de bu anlamda yeni bir dünya düzeninin başlangıcı olacağını savunan Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Küresel kriz aslında kağıtların yeniden karılmasıdır. Gelinen nokta dünya düzeninin değiştiğinin işaretidir. Kimse bu düzende ABD, Rusya ve Çin arasında bir çatışma veya savaş beklemesin. Önümüzdeki dönemde çekişme tarih boyunca olduğu gibi yine, doğal kaynakların bulunduğu İslam dünyası ve Ortadoğu üzerinde yaşanacak. Türkiye'nin bölgedeki çalışması çok yerindedir. Oluşan yeni dünya düzeninde, kalkınmayı belirleyecek en önemli etkenlerden birisi demografik yapı olacak. Birleşmiş Milletler demografik öngörü raporuna göre 2050 yılında Avrupa, Kanada ve Rusya'nın bulunduğu coğrafya yaşlı nüfus nedeniyle cazibesini yitirecek. Günümüzde de batıda doğurganlık oranı sıfırın altındadır. Türkiye'de '3 çocuk yapın' tavsiyesi bu yönüyle ciddiyetle dikkate alınmalıdır. Ortadoğu, Afrika ve Çin bölgesi cazibe merkezi olacak. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu(TUSKON) ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) Afrika açılımı son derece yerindedir. Nitekim bu açılımlar sonucu ihracat artmaktadır. Türkiye'de genç, dinamik nüfusu ve sivil iradenin güçlenmesiyle birlikte çekim merkezi haline gelmektedir. Bundan 5 yıl sonra 'ihracat yapmayan kasaba var mı?' sorusu sorulmaya başlanacaktır."