Davutoğlu'ndan Manama'dan İran Mesajı Manama

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, haftaya Cenevre'de İran'ın nükleer enerji üretimine ilişkin yapılacak toplantıya işaret ederek "Sorunun çözülmesi için daha fazla diplomasi, şeffaflık ve İran tarafından daha fazla katkı olmalı" dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, haftaya Cenevre'de İran'ın nükleer enerji üretimine ilişkin yapılacak toplantıya işaret ederek "Sorunun çözülmesi için daha fazla diplomasi, şeffaflık ve İran tarafından daha fazla katkı olmalı" dedi.
Davutoğlu, Bahreyn'in başkenti Manama'da Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) işbirliğiyle düzenlenen "Bölgesel Güvenlik Zirvesi Manama Diyalogu 2010" toplantısında konuştu.
Davutoğlu, İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ve Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Halid bin Ahmet bin Muhammed el-Halife ile birlikte katıldığı oturumda yaptığı konuşmada, bölgesel güvenliğin unsurlarına değindi.
Güvenlik denince askeri güvenlik, kaba gücün anlaşıldığını ancak bu anlayışın Ortadoğu'ya barışı getirmediğini söylen Davutoğlu, güvenlik için daha kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, güvenliğin ekonomik, kültürel ve diplomatik yönlerine işaret etti.
Yumuşak gücün kaba güç kadar önemli olduğunu dile getiren Davutoğlu, güvenliğin sağlanmasında önleyici güvenlik yönteminin önemine işaret etti.
Bölgesel güvenliğe kapsamlı yaklaşılması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, "Gazze'deki bir çocuğun güvenliğine, Tel Aviv'deki bir çocuğun güvenliği kadar değer vermezsek bölgede barış olmaz. Bölgedeki bütün çocukların aynı güvenlik haklarına sahip olduğunu kabul etmeliyiz" dedi.

-ARAP-İSRAİL SORUNU-

Davutoğlu, Arap-İsrail sorununun çözülmesi gerektiğini kaydederek artık Filistin'in BM'de saygın bir üye olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade etti.
Uluslararası toplumun 60 yıldır bu sorunu çözmeye çalıştığını ancak işlevsel ve bütün topraklarını kontrol edebilen bir Filistin devletinin oluşturulamadığını belirten Davutoğlu, "Filistin'in sınırları kabul edilip saygı gösterilmedikçe İsrail kendini tam güvende hissedemez" diye konuştu.
İsrail-Filistin, İsrail-Suriye, İsrail-Lübnan arasındaki barış süreçlerinin tamamlanmasının zamanının geldiğini belirten Davutoğlu, "Artık yeni yol haritasına ihtiyacımız yok. Biz yolun sonunu görmek istiyoruz" dedi.
Bölgedeki anlaşmazlıkların sadece İsrail değil, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bütün bölgeleri etkilediğini belirten Davutoğlu, sorunların herkesin güvenlik ve ekonomisini riske ettiğini söyledi.
Davutoğlu, bölgenin, İbrahimi dinlerin ortaya çıktığı ve halen yaşamını sürdürdüğü, çok eski siyasi ve kültürel gelenekleri barındıran çok kozmopolit bir coğrafya olduğunu da vurguladı.

-İRAN-

Konuşmasında nükleer enerji sorununa da değinen Davutoğlu, nükleer enerji konusuna uluslararası toplumun adil bir yaklaşım sergilememesi durumunda sorunun çözülemeyeceğini belirtti.
Her ülkenin barışçıl nükleer teknolojiyi elde etme ve geliştirme hakkı olduğunu, bu hakkın bazı ülkelerin tekelinde olmadığını kaydeden Davutoğlu, "Biz nükleer silahlara karşıyız. Nükleer silaha her kim sahip olursa olsun, bu insanlık için tehlike oluşturuyor. Bölgemizde de nükleer silah geliştirilmesini istemiyoruz" dedi.
Bakan Davutoğlu, haftaya Cenevre'de yapılacak toplantıya işaret ederek "Sorunun çözülmesi için daha fazla diplomasi, şeffaflık ve İran tarafından daha fazla katkı olmalı" diye konuştu.

-MUTTEKİ-

İran Dışişleri Bakanı Mutteki de, toplantıda yaptığı konuşmada, Ortadoğu'ya bölge dışından yapılan müdahalelerin sorunları çözmek yerine artırdığını söyledi.
"Barışın gelmesi için birbirimizin hassasiyetlerini anlamamız lazım. Müslüman bir ülkenin diğer Müslüman bir ülkenin gücünü artırmasından mutlu olması gerekiyor. Bizim bölgedeki gücümüz sizin gücünüz, sizin gücünüz de bizim gücümüz" diye konuştu.
Mutteki, Batılı medyanın bölge ülkelerinin birbirleri hakkında ne düşünmesi gerektiğini belirleyemeyeceğini kaydetti.
İran'ın da diğer ülkeler gibi barışçıl amaçlarla nükleer enerji üretme hakkının olduğunu belirten Mutteki, yaptırımların yanlış bir yaklaşım olduğunu söyledi.
Mutteki, "Binlerce yıllık tarihte kitle imha silahı kullandığımızı ya da ürettiğimizi gördünüz mü. Nükleer enerji herkes için ama nükleer silah kimse için. Niçin bazı ülkeler kimyasal silahlara sahip" dedi.

04.12.2010 12:30:22