'Ortada suç varsa başkanı bendim'

Org. Çetin Doğan, davanın temelinin CD'lere dayandırıldığını ifade ederek “Seminerde işlenen bir suç varsa, başkanı bendim. Arkadaşlarım suçlu değil” dedi. Avukatlar davanın Yüce Divan'da görülmesini istedi

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin aldığı reddihakim talebinin reddi yönündeki kararın ardından “Balyoz Planı” davasına dün devam edildi. Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesinde İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın ikinci duruşmasına eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, Mehmet Otuzbiroğlu, Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, İçişleri Bakanlığı'nca açığa alınan Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek, Ergenekon davalarında tutuklu olarak yargılanan Fikri Karadağ ve Cengiz Köylü'nün de aralarında bulunduğu 180 sanık katıldı.

'ÜYE HÂKİMLER ÇEKİLSİN'

Tümgeneral Gürbüz Kaya ve diğer bazı sanıkların avukatı Ahmet Koç, eski İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zafer Başkurt'un görevden alınmasının “Özel yetkili mahkeme içinde başka özel yetkili bir mahkeme mi kuruluyor?” sorusunu akla getirdiğini anlattı. Koç, mahkemenin diğer üyelerinin de tarafsızlığını yitirdiğini düşündüklerini belirterek, “Bu yargıçların tarafsız ve bağımsız olacaklarından şüpheye düşmekteyim. Üye hâkimlerin çekilmelerini talep ediyorum” dedi.

İddianamenin özetlenerek okunmasını istediklerini ifade eden Koç, emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın önceki duruşmada talep ettiği askeri bilirkişi bulundurma isteminin yerinde olacağını anlatarak, “Duruşmada söylenecek askeri terimlerin ne anlama geleceği konusunda Genelkurmay Başkanlığı ya da Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın göndereceği bilirkişinin hazır bulundurulmasını talep ediyoruz” dedi.

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'in avukatı Dinçer Eskiyerli, Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına'nın avukatı Hasan Fehmi Demir, müvekkillerinin isnat edilen suç tarihi itibariyle komutan olduğunu belirterek, mahkemenin görevli olmadığını ifade etti. Avukatlar, yetkisizlik kararı verilerek davanın Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'nde yargılanması gerektiğini belirtti.

Albay Dursun Çiçek de Anayasa ve askeri mahkemelerin kuruluşuyla ilgili kanuna ve Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre mahkemenin görevsiz olduğunu söyledi.

DOĞAN ALKIŞLANDI

Duruşmada söz alan ve iddianamede bir numaralı sanık olarak yer alan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, iddianamede davanın temelinin CD'lere dayandırıldığını ifade ederek, “Eğer seminerde işlenen bir suç varsa, başkanı bendim. O dönemde ordu komutanıydım. Seminerin sevk ve idaresini ben yaptım. Kaynağının, temelinin nereden geldiğini açıklayabilecek durumdayım. Suç isnadı varsa bana yapılmalı. Arkadaşlarım suçlu değillerdir” diye konuştu. Doğan'ın bu konuşmasını, salonda bulunan izleyiciler alkışladı. Alkış sesleri yükselince Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, “Böyle tempo tutulacaksa dışarı çıkarırım. Bir daha olmamasını rica ediyorum” diye uyarıda bulundu. Başkan Diken, duruşmaya kısa bir ara verdiklerini açıkladı.

6 OCAK'A ERTELENDİ

Taleplerin değerlendirilmesi için verilen aranın ardından Başkan Diken, verilen kararı açıkladı. Diken, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin reddihâkim taleplerine ilişkin verdiği ret kararına bazı sanıklar ve avukatları tarafından itiraz edildiğini hatırlatarak, 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu itiraza yönelik karar vermesinin beklenmesine karar verdiklerini açıkladı. Yargılamanın askeri mahkemede görülmesi için görevsizlik kararı verilmesi, kuvvet komutanları Örnek ile Fırtına'nın Yüce Divan'da yargılanması gibi taleplerin ise, 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin vereceği karardan sonra değerlendirilmesine karar verilen duruşma, 06 Ocak 2011 Perşembe gününe ertelendi.

Kocasakal: Yassıada mahkemesine benziyor

“Balyoz Planı” davasını izlemeye gelen İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, davanın başlamasına sayılı günler kala, yargılamayı yapacak ve duruşmayı idare edecek heyetin başkanının HSYK'nın tasarrufuyla görevden alınmasının, bu davayı daha bir titizlikle izlemelerine sebebiyet verdiklerini söyledi. Kocasakal, şöyle dedi:

“Her şey gayet güzel hazırlanmış, ancak bir cezaevi içinde böyle bir yargılamanın yapılıyor olması hukuk devleti için vahim bir olaydır. Bir Yassıada havasını, ben şahsen yargılamanın böyle cezaevi içinde yapılması sebebiyle solumuş durumdayım.”

11 no'lu CD'de neler var?

11 no'lu CD'nin içinde davaya dayanak olan 2003 tarihli Balyoz belgesi bulunuyor. CD, 2 binden fazla sayfa ve 287 dosyadan oluşuyor. CD'de, Balyoz Güvenlik Harekât Planı, planın ekleri, Oraj ve Suga Harekât planları, Çarşaf ve Sakal eylem planları, istihbarat çalışmaları (hastaneler, ilaç depoları), görevlendirme timleri, fişleme belgeleri (kapatılacak dernekler, tutuklanacak gazeteciler, güvenilir emniyet personeli, desteklenecek dernekler) yer alıyor. Bu CD'nin içine aynı zamanda Balyoz ile ilgili olmayan ve içinde suç unsuru bulunmayan diğer CD'lerin (örneğin 15 no'lu CD'nin) içinde bulunan kimi belgeler de kaydedilmiş.

İddianamende, darbe girişimi olarak nitelendirilen plan hakkında TÜBİTAK, 1. Ordu ve Emniyet Genel Müdürlüğü uzmanları tarafından hazırlananan 7 ayrı bilirkişi raporuna yer verilmişti. Emniyet ve 1. Ordu bilirkişilerinin hazırladığı raporlar arasındaki farklılıklar dikkat çekmişti. Emniyet tarafından oluşturulan bilirkişi heyetinin verdiği raporda, CD'lerle içindeki belgelerin oluşturulma tarihlerinin uyumlu olduğu, dolayısıyla CD'lere sonradan ekleme yapılmadığı belirtilmişti.

1. Ordu Komutanlığı Savcılığı tarafından görevlendirilen, başında bir tümgeneralin bulunduğu bilirkişi heyetine göre ise plan seminerlerinin yer aldığı CD'lere sonradan “art niyetli kişiler tarafından” eklemeler yapılmış ve sahte bir CD üretilmişti.

2003'te 2005'in bilgileri girdi mi?

Emniyet raporundan: “CD'deki dosyaların oluşturulma tarihleri ve en son değişiklik yapılan tarihler dikkate alındığında, CD'nin oluşturulma tarihi ile uyumlu olduğu, CD içindeki dosyaların oluşturulma ve son kaydetme tarihlerinin CD'nin oluşturulma tarihinden öncedir.”

Asker raporundan: “Dokümanın en son kaydetme tarihi olarak görülen 03.03.2003'ten sonra, Prof. Haydar Baş tarafından 27 Kasım 2005'te yapılan bir konuşmadan alıntılar birebir şekilde doküman metni içinde yer alıyor. Bu da dokümanın 2005 yılından sonra oluşturulduğunu gösteriyor.”



Kaynak: Milliyet