Sanatçılar 'Cinayet'e Sessiz Kalmadı
Mersin'den kendisinden istenilen 'Kürtçe' parçayı seslendirmediği için uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Sarp Öztürk için meslektaşları, çalıştığı mekanın önünde eylem yaptı.
Adnan Menderes Bulvarı üzerinde, bir kişinin ölümü 2 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olayın yaşandığı mekanın önünde bir araya gelen yerel sanatçılar, sloganlar atarak eylem yaptı. Yakalarına söz konusu saldırıda hayatını kaybeden Sarp Öztürk'ün resimlerini de asan müzisyenler, üzerinde; 'Kurşunlar Türküleri Susturamaz', 'Müzik Kutusu Değiliz', 'Eğlence Yerlerinin Teksas'a Dönüşmesine Karşı Sesimizi Çıkartıyoruz' yazılı dövizler taşıdı. Polisin geniş güvenlik önlemleri altında eylemlerini sürdüren
yerel sanatçılar, yaşananları da kınadı.
Göstericiler adına konuşan müzisyen Gülşah Kılıç, yaşananların 'münferit bir olay' olmadığının altını çizerek, daha önce de bu ve benzer olayların yaşandığını, böyle devam etmesi halinde de olayların süreceği uyarısında bulundu. Kılıç, "Kürtçe şarkılar çaldığı için dövülen ya da uyarılanları mı ararsın, silah çekilip tehdit edilen, taciz edilenleri mi? Hepsi var. Öte yandan birileri, bu olayları etnik bir zemine taşıma; 'Kürtçe şarkı söylemediği için öldürüldü' şiarıyla yaraları kaşımaya niyetleniyor.
Oysa mesele Kürtçe şarkı meselesi değil. Kürtçe çalsan da öldürülebiliyorsun, Kürtçe çalmasan da. Olayı etnik bir zemine çekmeye çalışanlar, kendi çürüklüklerini meşrulaştırma gayretindedir" dedi.
Sorunun temelinde mafyalaşma, kabadayılaşma ve magandalaşma gibi olguların yattığına dikkat çeken Kılıç, "Nereye atsan mafyayla karşılaşıyorsun. Her işletmenin bir 'koruyucu mafyası' var. Koruma haracını da günü gününe alıyor. İlköğretimdeki çocuklar bile mafyacılık oynuyor. Temas ettikleri her alanı kendi lehlerine düzensizleştirebiliyorlar. Bundan sonra öncelikle sanatçıların; bar, kafe gibi yerlerde çalışanların ve insanlık damarı körelmemiş herkesin bu konuda ses çıkarması gerekiyor" diye konuştu.
Kılıç, yaşananları protesto etmek için bugün kentteki eğlence mekanlarında çalışan müzisyenlerin sahneye çıkmayacağını da sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından müzisyenler, Sarp Öztürk'ün sevdiği bir parçayı seslendirip, ellerindeki dövizleri de türkü barın önüne bıraktıktan sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
yerel sanatçılar, yaşananları da kınadı.
Göstericiler adına konuşan müzisyen Gülşah Kılıç, yaşananların 'münferit bir olay' olmadığının altını çizerek, daha önce de bu ve benzer olayların yaşandığını, böyle devam etmesi halinde de olayların süreceği uyarısında bulundu. Kılıç, "Kürtçe şarkılar çaldığı için dövülen ya da uyarılanları mı ararsın, silah çekilip tehdit edilen, taciz edilenleri mi? Hepsi var. Öte yandan birileri, bu olayları etnik bir zemine taşıma; 'Kürtçe şarkı söylemediği için öldürüldü' şiarıyla yaraları kaşımaya niyetleniyor.
Oysa mesele Kürtçe şarkı meselesi değil. Kürtçe çalsan da öldürülebiliyorsun, Kürtçe çalmasan da. Olayı etnik bir zemine çekmeye çalışanlar, kendi çürüklüklerini meşrulaştırma gayretindedir" dedi.
Sorunun temelinde mafyalaşma, kabadayılaşma ve magandalaşma gibi olguların yattığına dikkat çeken Kılıç, "Nereye atsan mafyayla karşılaşıyorsun. Her işletmenin bir 'koruyucu mafyası' var. Koruma haracını da günü gününe alıyor. İlköğretimdeki çocuklar bile mafyacılık oynuyor. Temas ettikleri her alanı kendi lehlerine düzensizleştirebiliyorlar. Bundan sonra öncelikle sanatçıların; bar, kafe gibi yerlerde çalışanların ve insanlık damarı körelmemiş herkesin bu konuda ses çıkarması gerekiyor" diye konuştu.
Kılıç, yaşananları protesto etmek için bugün kentteki eğlence mekanlarında çalışan müzisyenlerin sahneye çıkmayacağını da sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından müzisyenler, Sarp Öztürk'ün sevdiği bir parçayı seslendirip, ellerindeki dövizleri de türkü barın önüne bıraktıktan sonra olaysız bir şekilde dağıldı.