Ahmet Kaya ölümünün 10. yılında anıldı

Fransa'da geçirdiği kalp krizinde hayatını kaybeden sanatçı Ahmet Kaya, ölümünün 10. yılında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen törenle anıldı.

Eşi Gülten Kaya tarafından düzenlenen 'An Gelir Onsuz 10 Yıl' adlı etkinliğe hükümeti temsilen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay katıldı. Daha önceden programa katılacağını açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, Mardin programının yoğunluğu ve elverişsiz hava şartları dolayısıyla programa katılmadı.

Programa; BDP eşbaşkanları Gülten Kışanak ve Selahattin Demirtaş, BDP milletvekilleri Akın Birdal ve Sırrı Sakık, Bağımsız milletvekili Ufuk Uras, gazeteci Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, BDP'li Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir ve çok sayıda davetli katıldı.

Tören öncesinde Bakan Günay, Gülten Kışanak, Baydemir ve BDP'li heyetle bir süre sohbet etti. Günay, bakanlığı tarafından baskısı yapılan Kürt edebiyatının en önemli isimlerinden Ahmedi Hani'nin 'Mem u Zin' adlı kitabını "Bugünün anısı olsun" diyerek Baydemir'e hediye etti.

Gülten Kaya da yanına gittiği Rakel Dink'in elini tutarak bir süre sohbet etti.

Gecenin açılış konuşmasını yönetmen Sırrı Süreyya Önder yağtı. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ilk maddesini hatırlatan Önder, "Ömrünün en cevahir yıllarını bu topraklara kurban eden Ahmet Kayalar, Hrant Dinkler ve binlerce çiçeğimiz sadece bu kadarını söylemişlerdir." diye konuştu.

Ahmet Kaya'nın hazırladığı Kürtçe şarkıyı yayınlayacak kanal aradığını belirten Önder, "Bugün bütün televizyon kanalları burada. Onlar da hoş geldiler. Bunun için 10 yıl ve yüzlerce can vermek gerekti. Halen bu kan akmaya devam ediyor. Halen bu aymazlıktan bir umut ışığı çıkarabilmek için binlerce can gidiyor." diye konuştu.

KÜLTÜR BAKANI'NIN OTURDUĞU BÖLÜME PLASTİK KELEPÇE


Tören ünlü sanatçı Rojin'in seslendirdiği türkü ile devam etti.

Üzerinde Ahmet Kaya'nın fotoğrafının yer aldığı Rojin, Kürtçe bir şarkı seslendirdikten sonra, "Sesimde, şarkılarımda senin şarkılarını taşımaya çalışıyorum. Kimsenin bir daha bu ülkede linç edilmemesi dileğiyle..." ifadelerini kullandı.

Rojin'den sonra sahneye 'Çıplak Ayaklar Dans Kumpanyası' grubu adına Mihran Tomasyan isimli sanatçı çıktı. Elindeki poşetle gösteri sunan Tomasyan, gösterisinin ardından cebinden çıkardığı plastik kelepçeyi Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın da oturduğu protokole doğru atarak sahneyi terk etti.

Tomasyan'ın bu hareketi salonu dolduranların alkışlarıyla karşılandı.

"ANNEMİN BAŞÖRTÜSÜNÜ KİMSE ÇIKARAMAZ"

Tören, 'Ülkemde Son Turnem' belgesellerinin gösterimi ile devam etti. Belgeselde Ahmet Kaya, başörtülü öğrencilerin eğitim özgürlüğüne desteğini vurgularken, "Benim annemin başındaki türbanı kimse çıkaramaz." sözlerine yer verildi.

Kaya'nın çeşitli yerlerdeki konserlerinde ülkenin bölünmesine izin vermeyeceği yönündeki sözleri defalarca gösterilirken, ayrıca Ahmet Kaya'nın ülkesine olan özlemi de, "Ben yorgansızlıktan değil vatansızlıktan üşüyorum. Bir gün mutlaka döneceğim; ama öyle ama böyle..." sözleriyle anlatıldı.

Belgeselde 12 Şubat 1999 yılında Magazin Gazetecileri Derneği'nin ödül gecesinde Ahmet Kaya'nın sözleri üzerine yaşanan olaylarla ilgili görüntüler de yer aldı. Ödül gecesinde Ahmet Kaya'yı eleştiren Serdar Ortaç ve Reha Muhtar ile o dönemde manşetleriyle Ahmet Kaya'yı hedef gösteren Hürriyet gazetesi yuhalandı.

"BU ÜLKENİN İNSANLARINA KIYILMASIN"

Törene verilen arada konuşan Bakan Günay yakın tarihle ilgili önemli bir belgesel izlediklerini söyledi.

Günay, "Yüreği Türkiye sevdasıyla dolu, Türkiye insanının birliğinin, bütünlüğünü, kardeşliğini yüksek sesle ifade etmiş olan Anadolu'nun özgün seslerinden birisi bu ülkede ideolojik bağnazlıkların, siyasi körlüklerin, toplumsal anlamsız çatışmaların sonucunda özlemle 43 yaşında aramızdan ayrılmış. Aslında bir anlamda söyledikleriyle, aradıklarıyla, türküleriyle yaşıyor. Ama belki de en verimli olduğu bir çağda bu dünyaya veda etmek zorunda kalmış." diye konuştu.

Türkiye'nin yakın tarihinde büyük haksızlıklar ve acılar yaşandığını vurgulayan Bakan Günay, "Sabahattin Ali, Nazım Hikmet, Mehmet Akif yaşaya geldi. Dileğimiz o ki bundan sonra Türkiye düşüncelerini söyleyen barışı özgürlüğü arayan kardeşliği arayan seslerini susturmaya değil, anların kendileri daha güçlü şekilde ifade etmesini fırsat vermeye doğru yol alsın. Gerçekten çok duygusal, önemli ve öğretici bir akşam oldu hepimiz için. Bundan sonra bu ülkenin insanlarına kıyılmasın. Bu hepimiz için öğretici olsun yeteri kadar, birleştirici, barıştırıcı olsun. Bir kez daha onu sevgiyle ve rahmetle anıyorum." dedi.

Başbakan Erdoğan'ın Kaya ile belediye başkanlığı yıllarından yakın dostlukları, duygu arkadaşlıkları olduğunu belirten Günay, Erdoğan'ın Kaya'ya özel bir sevgisi ve muhabbeti olduğunu söyledi.

"KİMSE KİMSEYİ HİÇBİR SEBEPLE SUSTURMASIN"

Türkiye'de hiç kimsenin hiçbir sebeple susturulmaması gerektiğini bildiren Bakan Günay, şöyle konuştu:

"Çeşitli biçimlerde ve nedenlerle insanları susturmaya kalkışmanın gelecekte yine hepimiz için çok unutulmaz dersler ortaya çıkarabileceğini bu vesile ile bir kez daha hatırlayalım. Kimse kimseyi susturmaya kalkmasın. Haklı, haksız, doğru, yanlış; ama lütfen bu ülkenin geleceğinin güzelleşmesini istiyorsak, herkes birbirinin söz hakkına saygılı olsun ve herkes birbirini dinlesin. Dinlememekten, anlamamaktan, susturmaya çalışmaktan ve inatlaşmaktan Türkiye ne bedeller ödedi.

Bu akşam bunun çok çarpıcı örneklerinden, çok masum bir cümlenin bir insanı nasıl büyük bir yurt hasreti içinde, 'yorgansız olduğum için üşümüyorum, vatanımdan uzak kaldığım için üşüyorum' diyerek, bir insanın 43 yaşında yüreği yurt sevgisiyle çarpan bir insanın nasıl bu ülkeden gencecik yaşında aramızdan ayrıldığını çarpıcı biçimde gördük."

"TÜRKİYE'NİN RENKLERİ VE SESLERİNİ BİR ARAYA GETİRİYORUZ"

Eşi Ahmet Kaya'nın Türkiye'nin yakın tarihinde "haksızlığa uğratılmış bir insan olduğunu" dile getiren Gülten Kaya ise, "Belgesel öğretici olsun istiyoruz. Türkiye'deki bütün kültürler, diller, renkler üzerinden Ahmet Kaya sürgünde kaybettiğimiz son sanatçı olsun. Bu akşam Türkiye'nin renkleri ve seslerini bir araya getiriyoruz." dedi.