Türkiye'nin en büyük sorunu...

Yazılı bir açıklama yapan Hanefi Bostan, Türk Eğitim Sen olarak, Marmara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve Gaziantep Üniversitesi'nde toplam 953 üniversite öğrencisi üzerinde uyguladıkları bir anketi kamuoyu ile paylaştı. Ankete katılanların yüzde 59,7'sinin kadın, yüzde 40,3'ünün ise erkek olduğunu anlatan Bostan, öğrencilere "Türkiye'nin en büyük sorunu nedir?" sorusunu yönelttiklerini söyledi. 

Ankete katılan öğrencilere göre Türkiye'nin en büyük sorununun yüzde 33 ile işsizlik olduğunu anlatan Bostan, "Bunu yüzde 25.1 ile ekonomik kriz, yüzde 15 ile terör, yüzde 13.3 ile siyasal gerginlikler, yüzde 8.6 ile demokrasi sorunu, yüzde 1 ile AB ile ilişkiler sorunu takip etmektedir. Bu soruya diğer cevabı verenlerin oranı ise yüzde 4'tür" dedi.

Anketten, öğrencilerin gönlünde kamu sektörü yattığı gerçeğinin de ortaya çıktığını aktaran Bostan, "Üniversiteden mezun olduktan sonra hangi sektörde çalışmak istediklerini sorduğumuz öğrencilerin; yüzde 60,3'ü kamu sektöründe, yüzde 25,1'i özel sektörde, yüzde 14,6'sı ise kendi işyerlerinde çalışmak istediklerini belirtmişlerdir. Yaşanan ekonomik krizin mezunların özel sektör yerine kamu sektörüne yönelmelerinde önemli bir faktör olduğu görülmektedir. 

Ankete katılan öğrencilere üniversiteden mezun olduktan sonra kamu sektöründe çalışmak istemelerinin nedenlerinin dağılımına baktığımızda; iş garantisi olduğu için kamu sektörünü tercih edenlerin oranı yüzde 69,8, ekonomik krizden etkilenmemek için bu sektörü tercih edenlerin oranı yüzde 12,2, maaşlar zamanında alındığı için bu sektörü tercih edenlerin oranı yüzde 11,7, kamu sektöründe maaşlar yüksek olduğu için tercih ettiklerini belirtenlerin oranı sadece yüzde 1,9 olarak gözlenmiştir. Yüzde 4,4 oranında diğer seçeneğini işaretleyenlerin ise yüzde 22,2'si millete hizmet etmek, yüzde 22,2'si para kaygıları olmadığı için bu sektörü tercih ettiklerini belirtmişlerdir" şeklinde konuştu.

Hanefi Bostan, ankete katılan öğrencilere 'üniversite öğretimi beklentinize cevap vermekte mi?' sorusuna ise yüzde 34,8'i hayır, yüzde 49,4'ü kısmen, yüzde 15,8'inin ise evet dediğini söyledi. Öğrencilerin yaklaşık yüzde 85'inin üniversitelerde verilen öğretimin beklentilerini karşılayamadığının ortaya çıktığını anlatan Bostan, ankette yer alan diğer sonuçları ise şöyle sıraladı:

AKADEMİK EĞİTİM YETERLİ DEĞİL

"Ankete katılan öğrencilerin üniversite öğretiminden beklentilerinin karşılanmamasının nedenleri dağılımına baktığımızda; yüzde 40,9'u üniversite ortamının beklentilerini karşılamadığını, yüzde 37,5'i üniversitede verilen akademik eğitimi yeterli bulmadığını, yüzde 16,1'i ders dışı etkinliklerin çok az olduğunu düşünmekte, yüzde 5,5'i arkadaşlık ilişkilerini samimi bulmadıkları yönünde görüş beyan etmektedirler." 

"Öğrencilere 'üniversitedeki ilişkilerinizde en önemli problem nedir?' sorusunu sorduk. Buna göre ankete katılanların yüzde 26,9'u ilişkilerin çıkara dayandığını, yüzde 19,4'ü ilişkilerin yüzeysel olduğunu, yüzde 17,5'i aşırı bireysellik ve bencillik olduğunu, yüzde 16,9'u öğrenciler arasında gruplaşma, yüzde 11,8'i aralarında iletişimsizliğin var olduğunu, yüzde 4,4'ü üniversitelerdeki arkadaşlık ilişkilerinde aşırı rekabetin var olduğu yönünde görüş belirtmektedirler. Bu soruya diğer cevabı verenlerin oranı yüzde 3'tür."

"Çalışmaya katılan üniversite öğrencilerine, karşı cins arkadaşlık ilişkilerinde karşılaştıkları en önemli problem sorulduğunda; yüzde 28,8'i önyargılı tutum ve davranışlar, yüzde 24,7'si iletişimsizlik, yüzde 17 ilişkilerin çıkara dayanması, yüzde 14,4'ü ilişkilerin yüzeysel olması, yüzde 10,6'sı karşı cinsin kendini üstün görmesi şeklinde görüş belirtmişlerdir."

Üniversite öğrencilerine 'gelecekle ilgili tasarılarınızda umutlu bir bekleyiş içerisinde misiniz?' sorusu sorulduğunda; öğrencilerin yüzde 50,3'ü evet, yüzde 31,5'i hayır, yüzde 18,2'si fikrim yok şeklinde cevaplar vermişlerdir. Üniversite öğrencilerine uyguladığımız bu anket, üniversite öğretiminin öğrencilerin beklentileriyle tam olarak örtüşmediğini göstermektedir. 

Yine öğrencilerin akademik eğitimi yetersiz bulduğunu, ekonomik krizin de etkisiyle öğrencilerin özel sektör yerine, kamu sektörünü tercih ettiğini ortaya koymuştur. Bu noktada gençlerin iş ararken, geleceklerini garanti altına almak istedikleri ve ekonomik krizin üniversitelileri de olumsuz etkilediği ortaya çıkmıştır. İşsiz, aşsız, gelecekten umutsuz gençlerle sağlıklı bir toplum oluşturamayacağımız açıktır. Bu nedenle üniversite gençlerine gerekli imkânlar sağlanmalı, işsizlik sorunu ortadan kaldırılmalı, gençlerimizin geleceğe umutla bakmalarını sağlamalıyız."