Türk üreticiye büyük ödül
Fransa'da düzenlenen 41. Apimondia Dünya Arıcılık Kongresi kapsamında organize edilen uluslararası yarışmada katıldığı bal ile dünya üçüncüsü olan Şahbaz Çay'a, Erdemli Ziraat Odası tarafından bal sağım makinesi hediye edildi.
Erdemli Ziraat Odası Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı toplantı ile arıcı Şahbaz Çay'a ödülü verildi. Burada bir konuşma yapan Oda Başkanı Adnan Dölek, odalarına üye üreticinin dünya çapında aldığı başarı ile gururlandıklarını belirterek, "Üyemiz Şahbaz Çay tarafından Erdemli, Eğriçayır Yaylası'nda üretilen Eğriçayır balı, polifloralı bal yani zengin çiçekli bal kategorisinde Apimondia 2009 Dünya Arıcılık Kongresi'nde dünya üçüncüsü oldu. Bu ödüle arıcılığın Oskar'ı da diyebiliriz. Böyle bir başarıyı bizlere yaşatan, ülkemizi en iyi şekilde temsil eden üyemizi yürekten kutluyoruz" dedi.
Arıcı Şahbaz Çay'a oda olarak her türlü desteği vereceklerini ifade eden Dölek, "Arkadaşımıza en çok ihtiyacı olan malzemeyi sorduk. Kendisi de bize bal sağım makinesinin olmadığını, kendi ihtiyacı olduğunda da komşusunun bal sağım makinesini ödünç alarak kullandığını söyledi. Bunun üzerine harekete geçerek, kendisine bir bal sağım makinesi hediye etmeyi uygun gördük. Kendisine oda olarak bundan sonra her türlü desteği vereceğiz. Ayrıca fuarlarımızda üreticimize bir stant kazandıracağız. Kendisi bu stantta ürünlerini ve yöremizi en iyi şekilde temsil edecek" diye konuştu.
Fransa'nın Montpellier kentinde 15-20 Eylül tarihleri arasında düzenlenen 41. Apimondia Dünya Arıcılık Kongresi kapsamında organize edilen uluslararası yarışmada ürettiği balın üçüncü olmasıyla büyük mutluk yaşadığını belirten Şahbaz Çay ise, Almanya'nın Bremen kentinde yapılan laboratuvar analizleri sonucunda ön elemeyi geçerek bal yarışmasına girmeye hak kazanan Eğriçayır balına aynı laboratuvar tarafından Avrupa Birliği bal direktifine uygun olduğu ve balın Avrupa Birliği'ne sokulmasında bir sakınca bulunmadığının belirtildiği bir rapor verilmesinin sevincini ikiye katladığını söyledi. Çay ailesi olarak yaklaşık 300 yıldır Toros Dağları'nda bulunan Eğriçayır Yaylası'nda bal ürettiklerini ifade eden Şahbaz Çay, arıcılığı kendisi gibi Toroslar'da arıcılık yapan dedesinden öğrendiğini kaydetti.
Arı hastalıkları için kovana verilen bazı ilaçların balda kalıntı yaptığını, bunun da balın kalitesini düşürdüğü gibi Avrupa Birliği'ne ihracatı engellediğini anlatan Çay, kendilerinin tarım ilacı yerine defne, lavanta gibi doğal bitki yağlarını ilaç olarak kullandıklarını, bunun da balda ilaç kalıntısını önlediğini söyledi. 1980'li yıllara kadar karakovanda üretim yapan ailesinin 1980 yıllardan sonra taşımasının kolay olması sebebi ile fenni kovana geçtiğini dile getiren Şahbaz, "Cumhuriyet dönemine kadar ailem Toros Dağları'nda Yörük göçebe olarak yaşamışlar ve bu döneme kadar kovanları yazın yaylaya, kışın daha ılık olan Erdemli sahiline develerle taşımışlar. Eğriçayır balının üretildiği yayla Erdemli ile Karaman sınırında bulunuyor. Burada Toros Dağları'nın rakımı Yüğlük tepesinde 2450 metreyi buluyor.
Rakımın 2000 metrenin üzerinde olmasından dolayı yaylada sedir ve ardıç ağacı dışında ağaç bulunmuyor. Bitki örtüsü çok çeşitli kır bitkilerinden oluşuyor. Haziran ayında eriyen karların altında yeşeren kır çiçekleri ve soğuk suların kaynadığı pınarları ile yayla insanı büyülüyor. Yaylanın çevresinde yaklaşık 30 kilometre çapındaki bölgede herhangi bir alanda ilaçlı tarım arazisi bulunmaması ve bölgede aynı zamanda sanayi tesisi, hatta asfalt karayolu bile olmaması burada üretilen balın kalitesini artırıyor" şeklinde konuştu.
Böyle bir ortamda üretilmiş bir balın dünya üçüncüsü olmasının normal olduğunu ifade eden Şahbaz Çay, 2011 yılında Arjantin'de düzenlenecek Apimondia 2011'de altın madalyayı ülkemize getireceklerine inandığını kaydetti.
Arıcı Şahbaz Çay'a oda olarak her türlü desteği vereceklerini ifade eden Dölek, "Arkadaşımıza en çok ihtiyacı olan malzemeyi sorduk. Kendisi de bize bal sağım makinesinin olmadığını, kendi ihtiyacı olduğunda da komşusunun bal sağım makinesini ödünç alarak kullandığını söyledi. Bunun üzerine harekete geçerek, kendisine bir bal sağım makinesi hediye etmeyi uygun gördük. Kendisine oda olarak bundan sonra her türlü desteği vereceğiz. Ayrıca fuarlarımızda üreticimize bir stant kazandıracağız. Kendisi bu stantta ürünlerini ve yöremizi en iyi şekilde temsil edecek" diye konuştu.
Fransa'nın Montpellier kentinde 15-20 Eylül tarihleri arasında düzenlenen 41. Apimondia Dünya Arıcılık Kongresi kapsamında organize edilen uluslararası yarışmada ürettiği balın üçüncü olmasıyla büyük mutluk yaşadığını belirten Şahbaz Çay ise, Almanya'nın Bremen kentinde yapılan laboratuvar analizleri sonucunda ön elemeyi geçerek bal yarışmasına girmeye hak kazanan Eğriçayır balına aynı laboratuvar tarafından Avrupa Birliği bal direktifine uygun olduğu ve balın Avrupa Birliği'ne sokulmasında bir sakınca bulunmadığının belirtildiği bir rapor verilmesinin sevincini ikiye katladığını söyledi. Çay ailesi olarak yaklaşık 300 yıldır Toros Dağları'nda bulunan Eğriçayır Yaylası'nda bal ürettiklerini ifade eden Şahbaz Çay, arıcılığı kendisi gibi Toroslar'da arıcılık yapan dedesinden öğrendiğini kaydetti.
Arı hastalıkları için kovana verilen bazı ilaçların balda kalıntı yaptığını, bunun da balın kalitesini düşürdüğü gibi Avrupa Birliği'ne ihracatı engellediğini anlatan Çay, kendilerinin tarım ilacı yerine defne, lavanta gibi doğal bitki yağlarını ilaç olarak kullandıklarını, bunun da balda ilaç kalıntısını önlediğini söyledi. 1980'li yıllara kadar karakovanda üretim yapan ailesinin 1980 yıllardan sonra taşımasının kolay olması sebebi ile fenni kovana geçtiğini dile getiren Şahbaz, "Cumhuriyet dönemine kadar ailem Toros Dağları'nda Yörük göçebe olarak yaşamışlar ve bu döneme kadar kovanları yazın yaylaya, kışın daha ılık olan Erdemli sahiline develerle taşımışlar. Eğriçayır balının üretildiği yayla Erdemli ile Karaman sınırında bulunuyor. Burada Toros Dağları'nın rakımı Yüğlük tepesinde 2450 metreyi buluyor.
Rakımın 2000 metrenin üzerinde olmasından dolayı yaylada sedir ve ardıç ağacı dışında ağaç bulunmuyor. Bitki örtüsü çok çeşitli kır bitkilerinden oluşuyor. Haziran ayında eriyen karların altında yeşeren kır çiçekleri ve soğuk suların kaynadığı pınarları ile yayla insanı büyülüyor. Yaylanın çevresinde yaklaşık 30 kilometre çapındaki bölgede herhangi bir alanda ilaçlı tarım arazisi bulunmaması ve bölgede aynı zamanda sanayi tesisi, hatta asfalt karayolu bile olmaması burada üretilen balın kalitesini artırıyor" şeklinde konuştu.
Böyle bir ortamda üretilmiş bir balın dünya üçüncüsü olmasının normal olduğunu ifade eden Şahbaz Çay, 2011 yılında Arjantin'de düzenlenecek Apimondia 2011'de altın madalyayı ülkemize getireceklerine inandığını kaydetti.