İsrail namaza izin vermedi tansiyon yükseliyor

Bir Yahudi grubunun Haremüşşerif'e girme teşebbüsü nedeniyle İsrail polisi ile Filistinliler arasında yaklaşık bir ay içinde ikinci kez çıkan şiddet olayları akşam saatlerinde kısmen devam etti.

Polisin girişlerini tamamen kapattığı camide namaz kılmak isteyenler geri çevrildi.

Akşam namazı için camiye gelen yaşlı bir Filistinli, A.A muhabirine, "Geri döndüm..Dokuz girişin dokuzu da kapalı...İçeri sokmadılar" dedi. Camiye bugün bir kez girebildiğini, saat 05.00'te gidip namazını kıldığını, o saatte durumun sakin olduğunu, içeride her zamanki kadar polis bulunduğunu söyleyen Filistinli, olayların hemen bir kaç saat sonra başlaması ve kapıların kapatılması nedeniyle bir daha camiye giremediğini kaydetti.

Arap gençleri akşam saatlerinde caminin Bab ül-Hutta girişi karşısındaki sokaklarda lastik yakarak protesto eylemlerini sürdürdü. Ancak polislerin büyük kısmı sokaklardan çekildi. Sadece kapalı girişlerin önünde güvenlik görevlilerinin bulunduğu gözlendi. Caminin kesilen elektriği yeniden verildi.

Geçen ay sonunda Yahudilerin en kutsal günü tabir edilen Yom Kippur'dan (Kefaret Günü) bir gün önce yine bazı Yahudi aşırı sağcıların Haremüşşerif yerleşkesi içindeki camiye girme teşebbüsleri aynı olayların çıkmasına neden olmuştu.

Haremüşşerif'e Cuma günleri haricinde turistlerin ve Yahudi ziyaretçilerin girmesine belirli saatlerde izin veriliyor.

İsrail Parlamentosu'nun (Knesset) Arap milletvekillerinden Talib El Sana (Birleşik Arap Listesi-Ta'al), İsrail'in, Haremüşşerif'e vücudunu siper edecek dünyadaki 1 milyar Müslüman'ı kışkırttığını söyledi.

El-Sana, Yahudi aşırı sağcıların El Aksa'nın kutsallığına zarar verme girişimlerinin önlenmemesi halinde kanlı olayların meydana gelebileceği uyarısında bulundu ve olacaklardan tümüyle İsrail hükümetini sorumlu tuttu.

Talib El-Sana, İsrail'in koruması altında olan ve Müslümanların en kutsal yerlerinden biri konumundaki Haremüşşerif'in koruma görevinin de İsrail polisine düştüğünü ifade etti.

İsrail Emniyet Müdürü Dudu Cohen, Haremüşşerif'e gelerek olayları yerinde inceledi ve basın mensuplarına, "İslami Hareket tarafından yapılan çağrıların ardından, Doğu Kudüs'ten Arapların ve İsrailli Arapların yığınlar halinde cami çevresine geldiklerini" söyledi.

Cohen, olayları çıkaranların aynı kişiler olduklarını ifade ederek, her Pazar günü İsrail polisinin İslami Hareket'in neden olduğu olaylarla uğraşmak durumunda kaldığını savundu ve Haremüşşerif'te barışı bozanların üstesinden geleceklerini ifade etti. Cohen, İsrail'in, Haremüşşerif'i hem müslümanlara hem de Yahudi ziyaretçilere açık tutma politikasını sürdüreceklerini belirtti.

Haremüşşerif'e girmeye çalışan Tapınak Enstitisü (Mahon Hamikdaş) adlı grup üyeleri de bir konferans düzenledi. Konferansta, Siyonist hahamlardan Yahudilere Haremüşşerif'e gelmeleri çağrıları yapıldı. Siyonist hahamlar ayrıca, bu mekanın Müslümanların tahrikleri için bir platform olarak kullanılmasına bir son verilmesini de istedi.

Konferansın başkanlığını yapan Tapınak Enstitüsü Başkanı Yehuda Glick "Her seferinde Araplar tarafından 2-3 taş atılarak, Yahudilerin buradan uzak tutulduğunu" kaydetti. Glick, Arapların bunu öğrendiklerini ve ona göre davrandıklarını belirterek, İsrail polisinin, Sukkot (Çardak Bayramı) sırasında Yahudilere, Haremüşşerif'i kapamasının da cevapsız kalmaması gerektiğini belirtti.

Öte yandan, olayların devam ettiği saatlerde bir Filistinli genç kadın, Ramallah'ta Kalendiye askeri kontrol noktasında bir İsrailli güvenlik görevlisini bıçakla yaraladı. Karnından yaralanan 28 yaşındaki güvenlik görevlisi hastaneye kaldırıldı.

21 yaşında olduğu belirtilen Filistinli kadının gözaltına alındığı belirtildi.