Gül ve Tadiç ortak basın toplantısı düzenledi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sırbitan Cumhurbaşkanı Tadiç'le birlikte kameralarına karşısına geçti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç'in barıştan, istikrardan, ekonomik kalkınmadan, refahtan yana olan tavrının hem Sırbistan'a hem bölgeye hem de ikili ilişkilere büyük katkıları olacağına inandığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç, yaklaşık bir saat süren baş başa görüşmelerinin ardından heyetler arası görüşmelere başkanlık ettiler. Görüşmelere, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu da katıldı.

Görüşmelerin ardından cumhurbaşkanlarının huzurunda, iki ülke arasında Karma Ekonomik Konsey kurulmasına ilişkin Ekonomik İşbirliği Anlaşması, Ulaştırma Altyapısı Konusunda İşbirliği Anlaşması, Sosyal Güvenlik Anlaşması ve bunun uygulanmasına dair idari sözleşme, Teknik ve Mali Konularda İşbirliği Anlaşması imzalandı. Anlaşmalara Türkiye adına Devlet Bakanı Çelik ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dinçer imza koydu.

İmza törenin ardından Cumhurbaşkanı Gül ve Tadiç ortak basın açıklaması yaptılar.

Sözlerine ''Kıymetli dostum Tadiç'e davetlerinden, bana ve heyetime gösterdikleri konukseverlikten dolayı teşekkür etmek istiyorum'' diye başlayan Gül, Tadiç ile uzun yıllara dayanan arkadaşlığının iki ülke arasındaki ilişkileri karşılıklı güven ve dostluk içinde geliştirmesine büyük katkı sağladığını söyledi.

''Türkiye ile Sırbistan arasında herhangi bir ortak sınır olmasa bile biz iki ülke olarak komşuluk hissiyatı içerisindeyiz. Birbirimizi komşu olarak görüyoruz'' diyen Gül, iki ülkenin ortak yanları ve kültürü olduğunu, her iki dilde de aynı anlama gelen ''ortak'' kelimesinin de bu yakınlığı gösterdiğini belirtti.

Tadiç ile görüşmelerinde, birçok konuyu geniş ve samimi bir şekilde konuştuklarını anlatan Gül, Tadiç'in görüşmelerde ortaya koyduğu, ülkesi, Balkanlar ve bütün bölge için öngördüğü vizyonu ve stratejiyi takdir ettiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Barıştan, istikrardan, ekonomik kalkınmadan, refahtan yana olan bu tavrın hem Sırbistan'a hem bölgeye hem ikili ilişkilerimize çok büyük katkıları olacağına kesinlikle inanıyorum. Türkiye ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin stratejik ilişki noktasına gelmesi tarihi önemi, anlamı olan bir gelişmedir. Bundan büyük bir gurur duyuyorum.

Türkiye ve Sırbistan yakın işbirliği ilişkisi olduğu süre içerisinde, aynı istikamette politikaları destekledikleri süre içerisinde her şeyden önce Balkanlarda büyük bir huzur, güvenlik söz konusu olacaktır ve bu bütün bölgeye, Avrupa'ya etki edecektir.''

İŞ ADAMLARINA ÇAĞRI

Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke ilişkileri açısından tarihteki en üst noktaya gelindiğini belirterek, bundan duyduğu mutluluğu ifade etti. İlişkilerin sadece siyasi değil ekonomik alanda da hızla geliştiğine işaret eden Gül, daha önce karşılıklı vergi indirimi anlaşması yapıldığını, Serbest Ticaret Anlaşması imzalandığını, bugünkü anlaşmalarla da ekonomik işbirliğinin gerekli altyapısının tamamlandığını vurguladı.

İş adamlarının bundan en iyi şekilde faydalanacağına olan inancını dile getiren Gül, ''Bugün Sayın Tadiç ile katılacağımız Türk-Sırp İş Konseyi toplantısında her iki ülkenin iş adamlarına güçlü çağrıda bulunacağız, daha çok iş yapmaları için'' dedi. Belgrad'a beraberinde güçlü bir iş adamı heyetiyle geldiğini hatırlatan Gül, aralarında otoyol yapımında uzman olan şirketler olduğunu ifade etti. Sırbistan'ı ''Balkanların anahtar ülkesi'' olarak niteleyen Gül, bu ülkeden geçecek otoyolların Balkanların her tarafına ulaşmasının ilişkileri her yönden güçlendireceğini kaydetti. Türk firmalarının otoyol yapımıyla ilgili olduğunu kaydeden Gül, Tadiç'in de bu konuya çok önem verdiğine dikkati çekti.

Sadece otoyollar değil, organize sanayi bölgeleri, hava alanlarının genişletilmesi, askeri hava alanlarının sivil amaçlı kullanılması konusunda da Türkiye'nin tecrübelerinin paylaşılabileceğini kaydeden Gül, bu alanlarda da somut gelişmelerin yaşanacağına inandığını söyledi.

Bu ziyarete çok önem verdiğini, Sırbistan'dan da aynı önemin işaretlerini gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Gül, iki ülke arasındaki ilişkilerin çok daha ileri düzeye taşınacağından kuşku duymadığını kaydetti. Ziyareti çerçevesinde Sancak Bölgesi'ne de gitmeyi çok istediğini ancak bunun mümkün olamayacağını ifade eden Gül, en kısa sürede bu ziyareti gerçekleştireceğini, yarın da Sancak Bölgesi'nden gelen yetkililerle bir araya geleceğini söyledi.

Bölgenin gelişmesinin her bakımdan çok önemli olduğuna işaret eden Gül, ''Dinler, kültürler arasındaki ilişkiler, diyaloglar... Bunu daima teşvik ediyoruz. Unutmayalım ki dinler hoşgörüyü, iyilikleri tavsiye ederler. Dolayısıyla bizler de siyasetçiler olarak, devlet adamları olarak hep onlara destek vereceğiz. Tarihten gelen ortak kültürümüzün bugünkü modern dünyaya en iyi şekilde uyarlanması için ne gerekirse bunları hep beraber yapacağımıza olan inancım tamdır'' dedi.

TADİÇ'İN KONUŞMASI

Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç de konuşmasında, Türkiye ile Sırbistan arasındaki tarihi ilişkilerin Balkanlardaki siyasi süreç ve Güneydoğu Avrupa açısından çok önemli olduğunu kaydetti.

İki ülkenin ilişkilerde ortak bir görüşe sahip olunduğunu, stratejik ortaklığı geliştirmek istendiğini ifade eden Tadiç, şunları kaydetti:

''Tam olarak birbiriyle tıpa tıp aynı olmayan görüşmelerimiz de var. Mesela Kosova ile ilgili... Biz hiçbir zaman Kosova'nın bağımsızlığını kabul etmeyeceğiz. Toprak bütünlüğü yasal ve diplomatik açıdan muhafaza edilecek ama Sırbistan her zaman Kosovalı Arnavutlar ile müzakere masasına oturabilir. Ancak, Sırbistan, karşılıklı olarak kabul edilebilir, sürdürülebilir bir çözüm için açık olacaktır. Diğer yandan Kosova konusundaki açılımımız iki ilişkilerimizi zedelememeli ve etkilememeli.''

İkili ilişkilerin gelişmesi için çaba gösterilmesinin önemine değinen Tadiç, Güneydoğu Avrupa'daki bölgesel politikalarda işbirliği yapılması gerektiğini, AB ile bütünleşme çerçevesinde iki ülkenin de birbirini desteklemesinin önemini dile getirdi.

''Sırbistan'dan bakıldığında Türkiye küresel aktörlerinden en önemlilerinden biri'' diyen Tadiç, küresel bir sorun çözülmek istendiğinde Türkiye'nin kaçınılmaz olarak devreye girmesi gerektiğini ifade etti.

''BOSNA'DA DAYATILACAK ÇÖZÜM TERS TEPEBİLİR"

Sırbistan'ın samimi ve güçlü bir şekilde her ülkenin bütünlüğünü savunduğunu, özellikle Bosna-Hersek'teki Butmir Süreci olarak adlandırılan anayasa reform sürecinde bunun vurgulanması gerektiğini söyledi. Sırbistan'ın dikkatli ve yapıcı bir şekilde Bosna-Hersek'teki süreci desteklediğini söyleyen Tadiç, toprak bütünlüğünün garantör ülkelerinden biri olduklarını hatırlattı.

Sırbistan'ın Bosna-Hersek'teki her tür demokratik çözüme destek vereceğini bildiren Tadiç, ''Eğer ortak bir zemin içinde bir çözüm öne sürülmüyorsa bunlar bir tarafa bırakılmalı ve karşılıklı anlayışa dayalı bir çözüm bulunmalı. Bosna-Hersek'te dayatılacak her tür çözüm ters tepki yaratır ve kalıcı bir çözüm olamaz'' dedi.

Dinler ve kültür arası diyaloğun istikrarın temini için gerekli olduğunu vurgulayan Tadiç, Belgrad yakınlarında Türk-İslam eğitim merkezlerinin bulunmasına ilişkin fikirlerini Gül'e ilettiklerini anlattı. Tadiç, bunun Türkiye ile Sırbistan'ı birbirine bağlayacak bir koridor olacağını söyledi.

Türkiye ile Sırbistan'ın Balkanlarda anahtar konumda olan ülkeler olduğunu belirten Tadiç, ''Balkanları ilgilendiren meseleleri çözmek istiyorsanız muhakkak Sırbistan ve Türkiye ile birlikte çalışmalısınız. Bir geleceğimizin diyalog ve dostluk üzerine kurulmasını istiyoruz'' dedi.