Başkandan açıklama
Türkiye Partisi (TP) Aydın İl Başkanı Servet Ülger, bir ülke de ne kadar dernek, birlik, vakıf, sendika ve sivil toplum örgütleri varsa, bu durumun demokrasinin yerleşmiş olduğunun işareti olacağını belirtti.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini benimseyip, imzalayarak kabul eden ülkelerde insan merkezinde siyasetin geçerli olacağına işaret eden TP İl Başkanı Servet Ülgen, “İnsan hakları hukukun üstünlüğü, demokrasi, laiklik, sosyal devlet gibi çağdaş kavram ve kurumlar birlikte mutlu ve yüksek bir yaşam düzeyine ulaşmayı amaçlamaktadır. Türkiye ve bölgemiz başta olmak üzere günümüz dünyasında çok ciddi sorunlar yaşamaktadır. Ülkemizin uzun yıllardan beri yaşadığı sorunlar köklü çözümler üretilmediği için günümüze kadar birikerek ve büyüyerek gelmiş ve mevcut sistemin çözüm üretme yeteneğini kaybettiği anlaşılmıştır. İnsanı önemsemeyen insana hak ettiği değer ve önemi vermeyen yaklaşımlar ve çözüm önerilerinin var olan sorunların çözümüne katkı sağlayamayacağı açıktır” dedi.
Mevcut kurumsal yapının bir bütünlük içinde insanların layık olduğu refah ve mutluluğa ulaşmasına katkı sağlamak üzere yeniden gözden geçirilerek bir değişimin sağlanmasının zorunlu olduğunu iddia eden Servet Ülger, “Tıkanan sadece ülkenin sağlıklı yönetimine imkan vermeyen siyasal sistem ve onunla bağlantılı yürütme çarkı değildir. Toplulumuz öz güven duygusunu kaybetmeye başlamış yılgınlık genç kuşaklarına içine sürüklendiği ümitsizlik gelir dağılımı başta olmak üzere hayatın her alanında kendini gösteren haksızlık, adaletsiz, işsizlik giderek yaygınlaşan yolsuzluk yoksulluk hep artmış, hep çoğalmış, hep büyümüştür.
Halbuki Türkiye’nin bulunduğu coğrafyadaki tüm devletler insanlık tarihi boyunca her zaman iddialı olmuşlar ve dünyadaki gelişmelerde rol oynamışlardır. Günümüzde de bu coğrafyanın mirasçısı olan Türkiye Cumhuriyeti’ne çok önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumluluğun yerinde getirilebilmesi için ekonomik ve siyasal açıdan güçlü aynı zamanda huzurlu bir Türkiye’ye ihtiyaç vardır. Türkiye’nin bugün için istenen güç huzur ve refah düzeyinde olmamasının en önemli nedeni başarı, etkinlik ve verimliliğinin öncelendiği bir toplumsal kültür oluşturamamış olması ve başta insan kaynağı olmak üzere sahip olduğu potansiyelini etkili bir şekilde kullanacak kurumsal bir yapıya hayata geçirememiş olmasıdır” diye konuştu.
Mevcut kurumsal yapının bir bütünlük içinde insanların layık olduğu refah ve mutluluğa ulaşmasına katkı sağlamak üzere yeniden gözden geçirilerek bir değişimin sağlanmasının zorunlu olduğunu iddia eden Servet Ülger, “Tıkanan sadece ülkenin sağlıklı yönetimine imkan vermeyen siyasal sistem ve onunla bağlantılı yürütme çarkı değildir. Toplulumuz öz güven duygusunu kaybetmeye başlamış yılgınlık genç kuşaklarına içine sürüklendiği ümitsizlik gelir dağılımı başta olmak üzere hayatın her alanında kendini gösteren haksızlık, adaletsiz, işsizlik giderek yaygınlaşan yolsuzluk yoksulluk hep artmış, hep çoğalmış, hep büyümüştür.
Halbuki Türkiye’nin bulunduğu coğrafyadaki tüm devletler insanlık tarihi boyunca her zaman iddialı olmuşlar ve dünyadaki gelişmelerde rol oynamışlardır. Günümüzde de bu coğrafyanın mirasçısı olan Türkiye Cumhuriyeti’ne çok önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumluluğun yerinde getirilebilmesi için ekonomik ve siyasal açıdan güçlü aynı zamanda huzurlu bir Türkiye’ye ihtiyaç vardır. Türkiye’nin bugün için istenen güç huzur ve refah düzeyinde olmamasının en önemli nedeni başarı, etkinlik ve verimliliğinin öncelendiği bir toplumsal kültür oluşturamamış olması ve başta insan kaynağı olmak üzere sahip olduğu potansiyelini etkili bir şekilde kullanacak kurumsal bir yapıya hayata geçirememiş olmasıdır” diye konuştu.