Askeri cezaevleri denetime açılıyor

Askerlere sivil yargı yolunu açan hükümet, 2005'te imzalanan BM protokolünü Meclis'e sevk etti. Karakol ve cezaevlerinin yanı sıra askeri cezaevleri de 'uluslararası ve ulusal sivil denetime' açılacak

Hükümet, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasına yönelik değişiklikten sonra bir adım daha atıyor. Değişiklikle cezaevinde ölen Engin Çeber gibi vakaların bir daha yaşanmaması ve bu tür olaylarda sorumluların bağımsız birimler tarafından araştırılıp bulunması hedefleniyor.

Hakaret de kötü muamele kapsamına girdiği için karakol ve cezaevlerinde vatandaşların bu tür muamele yapılıp yapılmadığına bile bakılabilecek. Türkiye, İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek İhtiyari Protokolü'nü 2005'te imzalamıştı. Hükümet, 4 yıldır bekleyen sözleşmeyi Meclis'e sevk etti. Önümüzdeki aylarda onaylanması beklenen protokol Türkiye'de karakollar, cezaevleri, tutukevleri, çocuk ıslahevleri, akıl ve ruh sağlığı hastaneleri ile askeri cezaevlerinde sivil denetim yapılmasını öngörüyor.

Protokole göre, biri BM çatısı altında, diğeri de Türkiye'de birbirini tamamlayan iki komite oluşturulacak. BM çatısı altında üye devletlerin adaylarından oluşan Önleme Alt Komitesi de Türkiye'de kurulacak Ulusal Önleme Mekanizması da Türkiye'de istediği karakol ve cezaevini ziyaret edip, inceleme yapabilecek, istediği tutuklu ve hükümlüler ile tanıklar olmadan görüşebilecek.

Türkiye, BM komitesinin bazı cezaevlerine girmesini sadece ulusal savunma, kamu güvenliği, doğal afet ya da ciddi düzensizlik gerekçesiyle kısıtlayabilecek. İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, protokolün karakol ve tutukevlerini kapsadığını, taraf ülkelerde askeri cezaevlerinin de denetlendiğini söyledi. Bakkalcı, sözleşmede kapsamının geniş anlaşılması ve özellikle ulusal mekanizmalara izin almadan cezaevleri ve karakolları denetleme hakkının yasa ile verilmesi gerektiğini kaydetti.

İnsan Hakları Derneği eski Başkanı Hüsnü Öndül de Türkiye'de eksik olanın askeri cezaevlerinin denetimi olduğunu, protokolün onaylanması ile bunun da sağlanacağını söyledi. Öndül, hükümetin 1993'te BM toplantısında kabul edilen Paris Prensiplerine göre ulusal insan hakları kurumu oluşturmaya yönelik yasa taslağı hazırladığını, ulusal mekanizma görevinin buraya verilebileceğini söyledi.